kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Nostaljik günler

Acısıyla tatlısıyla bir haftayı geride bıraktık.
Sevgili annem, birkaç gün evimde misafir kaldı. Çocukluk yıllarıma daldım; onu ne kadar sevdiğimi tekrarladım durdum. Henüz vakit varken karşılıksız sevgiyi paylaştık.
9 Nisan, Kemal Ilıcak'ın ölüm yıldönümüydü. Onu kaybedeli tam 15 yıl geçmiş. Mezarı başında, bir kere daha, "Her canlının ölümü tadacağını" hatırladım. "Hiç ölmeyecek gibi çalışmak veya yarın ölecek gibi yaşamak..." Hayatın koşuşturması içinde, bazen ölümlü olduğumuzu unutuveriyor, boş kibire veya sonsuz bir ihtirasa kapılıyoruz. Arınmak için, mezarlık ziyaretini tavsiye ederim. Hele bir de, içinizde biriktirdiğiniz acıları gözyaşlarınızla akıtabiliyorsanız.
10 Nisan'da da, değerli dost Sakıp Sabancı'yı andık. En sevdiği "Eski dostlar" şarkısıyla, onu, bir kere daha hasretle yad ettik. Ve her yıl olduğu gibi, Nevzat Atlığ yönetiminde, Türk musikisinin seçme eserlerini dinledik. meselâ, "Ne bildim kıymetin / Ne bildin kıymetim." İçimden, "Yok yok, Sakıp Ağa hem kendi kıymetini bilirdi, hem de fikirlere, insanlara daima değer verirdi" diye geçirdim.
"Rüzgâr söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı" çalarken, salondaki nostaljik hava iyice derinleşti. Ve, Cansın Erol'un Nostalji isimli şiiriyle, Mithat Özyılmazel geceye noktayı koydu:
"Çiçekler vardı; duman, is bilmezdik biz. / O zamanlar yuvalar sıcaktı; sobalar vardı. / Geleceğe, sevgi, ümit ekerdik / Hayal hanemiz küçük sinemalardı. / Göz göze sevgiler yaşardık gençliğimizde / Elleri ellerimize değmeden / Ne gelecek korkusu vardı, ne de yaşamak / Öyle öğretirlerdi; alamazdık, vermeden."