kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Hermes Kelly, en çok tercih edilen model.

Papermoon'da gündüz ve gece modası

Ayşe Ferhangil
Açıldığı 1996 yılında 'Bir yemek, memur maaşına bedel' haberleri ile gazetelere manşet olan Papermoon tam 12 yıldır hafta arası, hafta sonu demeden öğlen akşam dinlemeden yılın 365 günü dolup taşıyor. Dile kolay tam 12 yıl. Kimse 'Yenisi açıldı veya yemeği bozdu,' demiyor, kriz filan dinlemiyor. Burada herkes takım elbiseli, herkes ciddi. İlk izlenim İstanbul'daki tüm anlaşmaların Papermoon'da yapıldığı. Fakat durum bambaşka. Bir kere müşterinin yüzde 90'ı kadın. Her biri birbirinden ciddi giyinmiş, grilere lacivertlere bürünmüş, topuzlar sabah kuaförde yapılmış. Bu görüntü Türkiye'de tüm işlerin kadın eliyle yürütüldüğüne hatta etrafta erkek kalmadığına insanı inandırabilir. Halbuki bu ciddi ortamda ne bir bakan ne de TÜSİAD üyesi var. Zaten konular klasik, garsonların şarkıları eşliğinde doğum günü pastaları kesiliyor hatta çantalardan SABAH'ın Günaydın eki çıkıyor, kim ne yapmış ona bakılıyor.

MAÇ SONRASI...
Akşamları yabancı misafir götürmek, güzel İtalyan yemeği yemek, birkaç tanıdık sima görmek veya kendini göstermek için Papermoon biçilmiş kaftan. Her ne kadar kapıdaki güvenlik görevlilerinin etrafa paparazzi yaklaştırmaması zaman zaman 'içeride cevizler kırıldığı' dedikodularına yol açsa da akşam saatlerinde masaları dolduran genellikle çiftler olduğundan kimse burada bir yaramazlık yapmaya kalkışmıyor. Öğle saatlerini Oscar de la Renta markalı iş kostümüyle geçiren kadınlar bu sefer daha şık, biraz da dekolteler içinde kocalarının yanında ısmarlıyor diyet yemeklerini. Papermoon'un kepekli pizzası hiçbir yerinki ile kıyas bile kabul etmiyor. Papermoon müşterisi cumartesi günleri kılık kıyafetine ciddi bir mesai harcıyor. Dünya markalarının 'İstanbul da İstanbul' diye tutturmalarının nedeni de ortaya çıkmış oluyor. Kıyafetlerde bir genelleme yok. Vitrinlerde ne varsa burada onu görmek mümkün. Kadınlar en çok Hermes Kelly marka çanta, erkekler ise Blackberry kullanıyor. Hatta Blackberry telefonu olmayana çalışmıyor gözüyle bakılıyor. Herkes abartıdan ve özensiz gösterişten sakınıyor, etrafta birkaç tane assolist benzeri olsa da istisnalar kaideyi bozmuyor. Pazarları Papermoon bir anda aile salonuna dönüşüveriyor. Avrupa yakasındaki 'şehir kulübü' açığını Akmerkez'in girişindeki bu İtalyan dolduruyor. Anlayacağınız pazarları Papermoon Anadolu yakasındaki 'Büyük Kulüp veya Moda Deniz Kulübü' muadili bir mekân haline geliyor. Ebeveyn masasının yanına bir de çocuklar masası kuruluyor, 'garson abiler' çocuklar için yemekleri daha eğlenceli hale getiriyor. Papermoon Fenerbahçe maçları sonrası da tercih ediliyor. Restoran sahibinin koyu bir Fenerli olmasından mıdır bilinmez, kazanılan her maç sonrası Şükrü Saracoğlu Stadı'na dönen mekânda vur patlasın çal oynasın eğleniliyor. Hatta bir söylentiye göre Papermoon'da çalışmak için aranan şartların başında Fenerli olmak geliyor. Şimdiye kadar hep fiyatları ile gündeme gelen Papermoon'da alan memnun satan memnun durumu yıllardır devam ediyor, konuşanlar çenelerini boşuna yorduklarıyla kalıyor.