kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Orada olanlar, insanlığa karşı işlenmiş suçlardır

22 yaşındaki Chris Capps, ABD ordusunda muhabere uzmanı olarak aktif görev yapmış. İşgal sonrası önce Bağdat'ta görev yapan Capps, daha sonra Almanya'daki askeri üsse nakledilmiş. 2007 yılının mart ayında AWOL (Absent Without Leave - Görevini İzinsiz Olarak Terk Eden) ordu mensupları arasına katılan Capps daha sonra, Darmstadt'da bulunan ve Afganistan'a gönderilmek üzere olan 440. Muhabere Taburu'nu izinsiz olarak terk edip Amerika'ya dönmüş ve asker kaçağı durumuna düşmüş.

- Irak'taki ABD'li askerlerin ruh sağlığı size göre ne durumda?
- Travmatize olan askerler erken dönüş yapıyor ve çeşitli hastanelere sevk ediliyor. Ardından yine aynı sağlık görevlilerince mümkün olan en kısa şekilde, tekrar cepheye yollanıyorlar. Bu durumda olan bir asker arkadaşım vardı. İki kere ordudan firar eden bu 22 yaşındaki arkadaşım, aldığı ilaçların da etkisiyle görmek istemediği, halüsinojen şeyler gördüğünü anlatmıştı. Irak'a tekrar yollanmaya çalıştı. Döndüğünde intihara meyilli haldeydi. Aşırı derecede alkol tüketirdi. Kâbuslar görürdü. Orada işler böyle yürüyor. Aslında ordu, askerin sağlık masraflarını aileye destek olmak için değil, sadece askeri yeniden göreve hazırlayabilmek için karşılamaya razı. Buna bir de askerlerle beklenilen randevu sırasını ekleyince yaşananları tahmin edersiniz.

- Sizden önceki kuşakla barış yanlısı ilişkiniz ne düzeydeydi?
- Vietnam gazisi kimi insanlarla temas kurarak bu konuda nasıl örgütlenip, davranılması gerektiği konusunda görüş alışverişi yapma imkânım oldu. Bu bakımdan askerler de, her iki nesilde birbirleriyle zincirleme tepki yaratmış durumda. ABD'deki yerleşik insanlar, iç savaştan bu yana gerçek savaşla temas kurmadıkları için Irak'taki askerlerin neler yaşadığı konusunda doğrudan bir bilgi ve algı sahibi olamıyorlar. Orada yaşananları doğrulayamıyorlar. Savaş onlardan izole bir olgu halinde algılanıyor. Günlük hayata sirayet etmiyor. Oysa, ABD'de yaşayan her 100 insanın bir tanesi Irak'ta görevli.

- ABD'deki seçim ne olacak?
- Şu anda kongrede bulunan Demokratlardan yana böyle bir umudum yok doğrusu. Onlar Bush'un veto ettiği her tasarı ve bütçe taslağını onayladı. Aynı durum, gelecek seçimlerden sonra da farklı olmayacak.

- 10 bin yeni askerin daha bölgeye gideceği konuşuluyor...
- Yeni askerlerin değilse bile, yeni stratejilerin bölgede fark yarattığı görülüyor. Iraklıları besleyen, onlara yatacak, eğitim ve giyecek sağlayan ordu, sivil hizmetlerle halkı yanına çekmeye ve direnişi kırmaya çalışıyor.

- Hispanik veya siyahi ABD'lilerin orduya daha fazla alınmasının ardında yatan nedir?
- Bu ekonomik dengesizlikten kaynaklanıyor. Bildiğiniz gibi ABD'de eğitim büyük oranda, özellikle de üniversite seviyesinde belli bir azınlığa yönelmiş halde. Bu nedenle de özellikle Hispanik ve genç siyahi ABD'liler, gelecekleriyle ilgili endişe ve yetersizliklerinin açığını orduya yazılmakla bulabiliyorlar ki, bunun için onları suçlamak da abes. Ülkede azınlıkların oranı yüzde 11 iken, ordudaki azınlık veya siyahi asker oranı, yüzde 18'i bulabiliyor. Bu da bize büyük resmi daha anlaşılır kılıyor.

- Sizce bu 'savaş' niçin başladı?
- Her şey kârın devamlılığıyla ilgili. ABD hükümeti şu anda utanç içinde olduğunu gizleme ve Irak'a sözde 'Demokrasi'yi taşıma projesinin çöktüğünü örtbas edebilmenin yollarını arıyor. Tabii Irak'ın daha da kötüleşeceği yorumları da beraberinde geliyor. Irak şu anda zaten yeterince kötü durumda. Daha da kötüye gidebileceğini sanmıyorum. Artık bu ülkedeki insanların kendi ülkelerinin sorumluluğu ve yönetimini onlara bırakma zamanı geldi, geçiyor. Bugünkü Irak hükümeti bile, ABD hükümetinin güdümünde. Bu çok açık.

- İkinci bir 11 Eylül olacak mı?
- ABD, Irak'ta ve Afganistan'da bu şekilde kalmaya devam ederse, daha fazla hiddeti yine üzerine çekebilir.