Temelli soru

Nasrettin Hoca Köyü 1999'da belde oldu.
Cemal Dedebağı "9 yıldır belediye başkanı."
Eskişehir'e bağlı beldeye "vilayet ilgi gösterdi."
"Ankara" destek verdi.
Nasrettin Hoca'nın evi restore edildi. (Ama henüz restorasyon bitmedi.)
Sivrihisar'a 20 kilometre mesafedeki belde "tertemiz ve örnek bir yerleşim yeri."

Nasrettin Hoca'nın "gençleri" çalışmak için Sivrihisar'a, Eskişehir'e, başka yerlere gittiler.
Yaşlıları teker teker "sizlere ömür."
Nüfus düştü "binin altına."
Eh ne yapalım, üzülsek de, istemesek de "Nasrettin Hoca yine köy olacak."
Biz de arzularız "beldelere dokunulmasın."
Ama sadece "istemekle olmuyor."
Konya-Meram'ın "Sağlık beldesinde" nüfus 816.
Çumra'nın Türkmencamili, Dinek, Apa beldelerinde nüfus "binin altına" düştü.
Türkiye genelinde "yüzlerce örnek" sayabiliriz.
Diyeceğimiz o ki "pek çok belde, köy olacak."

Eğer uygulama "belirli ölçülere" dayanıyorsa...
İşin içine "parti siyaseti" falan girmiyorsa...
Söylenecek bir şey yok.

Ancak, Ankara'da yaşayan biri olarak günlerdir kafamıza "şu soru" takılıyor:
- Ankara' ya 50 kilometre uzaklıktaki Temelli beldesini (nüfus 10 bin) mahalleye çevirmenin ve bu mahalleyi de 35 kilometre uzaktaki Sincan' a bağlamanın gerekçesi ne?

800 nüfuslu, 100 nüfuslu "belediyeler" devlete yük oluyor.
Onun için "yeni düzenleme" şart.
İktidarda AK Parti de olsa şart, CHP de olsa, MHP de olsa.
Ama "uygulamanın adil olduğuna" herkes inanmalı.
Ve bir sorun çözülürken, başka sorunların tohumu atılmamalı.