kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Ocak 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Uyaroğlu

Hiçbir başarı "tesadüf eseri" değil. "Şans, kader, kısmet" elbette bir faktör. Ama çalışmadan da bir şey olmuyor. Siyasette böyle, sporda böyle, diğer konularda böyle.
Cumhurbaşkanı Gül'ün iki dedesinden biri Kayseri'nin "Boyacıkapı" diye bilinen çarşısında esnafmış. (Öteki dede başöğretmen) Köylünün getirdiği yoğurdu, peyniri satarmış.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin dedesi de aynı çarşının esnaflarındanmış.
Halı satarmış, basma, pazen, kaput bezi satarmış. Ve bu iki esnaf "yakın arkadaşmış."
Çarşının gençleri aralarında para toplamışlar.
"Piyango bileti alalım" demişler.
Abdullah Gül'ün dedesine de gitmişler:
- Amca ortak bilet alacağız.
Çocuklar bileti neyi bırakın, çalışın... Her şeyin başı çalışmak.
Ama gençler ısrar edince...
Gül'ün dedesi de, Özhaseki'nin dedesi de "bilete ortak olmuşlar."
Bu defa gençler, Gül'ün dedesine sormaya başlamışlar:
- Piyangodan büyük ikramiye çıkarsa, parayı almamız doğru mu yanlış mı?.. Helal mi haram mı?
Dede Gül bir türlü gençleri başından savamayınca...
"Çocuklar" demiş:
- Hele para çıksın... Hele alın.
Dede Gül, gençler gidince, dede Özhaseki'ye demiş ki:
- Biletle, piyangoyla işim yok... Ama çıkıntı olmak, gençlerin hevesini kırmak istemedim.
- Uyaroğlu olmakta fayda var... Çocukları geri çevireceğime, onlara uydum... Gönülleri hoş olsun.
Erciyes'te öğle yemeğinde bamya çorbası içip, sucuk ekmek yerken Mehmet Özhaseki "bu hikâyeyi" anlattı... Ve ekledi:
- Sayın Cumhurbaşkanımız, dedeye çekmişler... Uyaroğlu... Hoşgörülü... Güler yüzlü.
Abdullah Gül'e baktık.
Özhaseki'nin anlattıklarını gülerek dinliyordu.

BİTTİ