İki Cumhuriyet

Geçen gün Cumhuriyet'i, gazete bahçesine atılan bombaların peşine düşmemekle, merak dahi etmemekle eleştirdim.
Aslında "iki Cumhuriyet" var.
Biri, o eleştiriyi fazlasıyla hak eden, bugün dahi patinaj yapan, iktidara muhaliflik ile çetelere müttefikliği hala birbirinden pek ayıramayan Cumhuriyet Gazetesi.
Bir de, aslında yargı yoluyla, avukatları aracılığıyla (veya onlar sayesinde) hukuk arayan, bombaların peşine düşmüş, kritik sorular sormuş Cumhuriyet Müessesesi.
Avukatlar Bülent Utku, Akın Atalay, Tora Pekin, Cumhuriyet'e atılan bombalar ile "Danıştay katili" nin peşine 2006/158 dosyada, Ankara 11. Ağır Ceza'ya iletilen şu sorularla düşüvermişti:
1. Cumhuriyet'e atılan iki bomba NATO standardı MKE yapımı, üçüncü MKE yapımı.
2. MKE, Emniyet'e "el bomba tapaları" konulu yazıyla, her üç bombanın da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na verildiğini açıkladı.
3. Muzaffer Tekin' in (şimdi tutuklu) işyerindeki aramada bulunun el bombalarıyla gazeteye atılanların aynı model olması dikkat çekici.
4. Bu bombaların seri numaralarının Foça'daki askeri birlikle, Bağlıca Sınır Taburu'na bildirilip bu bombalarla ilgili bir hususun olup olmadığının öğrenilmesi gerekir.
5. Bombaların sanık Alparslan' ın askerliğini yaptığı Mamak ve Etimesgut komutanlıklarıyla ilgisi olup olmadığının da.
6. Bombaların MKE'den Kara Kuvvetleri'ne verildiği bildirildiğinden, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bombalar sorulmalıdır.

Avukat Utku, bu talebin mahkemece reddedildiğini, ama talebin yenilendiğini belirtti:
"Cumhuriyet'in kendisine yapılan saldırıları ucu askere, ulusallara ya da kime dokunursa dokunsun sorgulamadığını, bombaların esas manasını idrak etmediğini söylemek haksızlık olur. Gazeteci Umur Talu'nun, Cumhuriyet'e ya da başka bir kişiye, kuruma haksızlık yapmayacağını biliyoruz. Bu yüzden basında çok yer almayan bu bilgiyi size iletmek istedik."