kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ocak 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu

Dindarlaşma değil, şekilci din anlayışı yerleşiyor

OKAN MÜDERRİSOĞLU
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Türban tartışmasının alevlendiği bir ortamda Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, "Türkiye dindarlaşıyor mu?" sorumuza çarpıcı bir yanıt verdi. Bardakoğlu, "Türkiye dindarlaşıyor mu? Hayır bunu söyleyemem. Dindarlığı belli alanlara hapis eden diğer alanlarda dinin genel mesajını boşaltan bir anlayış gelişiyor" dedi. "Din bilimlerinin ihya hareketinde geciktik. Bu hareket dinin bu çağda anlaşılması çabası. Kaynaktaki bilgiyi yorumlayamazsanız çok gerilerde kalırsınız" diyen Bardakoğlu, şu mesajları verdi:

* ŞEKİLCİ DİN ANLAYIŞI: Dindarlığı, hayatın belli saatine ve belli davranışlarına sıkıştıran diğer alanlarda kendini fevkalade rahat hisseden bir din anlayışı gelişiyor. Türkiye dindarlaşıyor mu? Hayır bunu söyleyemem. Dindarlığı belli alanlara hapis eden diğer alanlarda dinin genel mesajını boşaltan bir anlayış gelişiyor. Şekilci, belli davranışlarda dindarlığı arayan yaklaşımlar dinin geniş rahmetinin anlaşılmasını engelliyor.

* DİNİ ANLAMAK: Din bilimlerinin ihya hareketinde geciktik. Bu, dinde reform değil. Dinin bu çağda anlaşılması, günümüze aktarılması. Kaynaktaki bilgiyi yorumlayamazsanız çok gerilerde kalırsınız. Din dili de bir sorun. Cemaatler özellikle gençler, vaizlerin dilini anlamakta zorlanıyor. İletişim dili farklı bir şey.

* DİN GÖREVLİSİNE Kİ- TAP SETİ: "Din görevlisi kitaplığı" oluşturduk. İlk etapta 25 bin din görevlisine ulaştırdık. Biz, okuma ile arası açık bir toplumuz. İran, Azerbaycan bizden daha iyi. Toplumumuzda din görevlisi cemaat tarafından yüceltiliyor. Hocalarımız ise kitapları eşlerinden bile gizli okuyor. Çünkü, bilgisiz görünmek istemiyor.

* HUTBELERE ÖZERKLİK: Hedefimiz her bir din görevlisinin kendi hutbesini kendisinin hazırlaması. Bunun riskleri var mı, var. Ancak, din görevlisi bilgisine güvenecek. Amacımız hesap verilebilir bir bilgi. Açık olacak, kaynağı gösterilecek. Din görevlisi cemaatin gözünün içine bakacak. Bugün bazıları "Bu söylenenleri Ankara'dan gönderdiler. Din bu değil. Ama ne yapalım ki, Diyanet'te talimatla hutbe yazılıyor" diye bakıyor.

* DOKTORALI İMAM: Diyanet kadrolarının yüzde 6'sı ilahiyat mezunu. Ankara'da, İstanbul'da ilahiyat fakültesi mezunu olmayan imam kalmamalıydı. Büyük camilerde yüksek lisans, doktora yapmış imamlar olmalıydı. Kamu Personeli Seçme Sınavı ile (KPSS) imam alıyoruz. Böyle şey olur mu? Sistem KPSS k a d a r bana da güvenmeli . Test sınavıyla seçilen adamın iki satır yazı yazması mümkün değil.