Bu maçın galibi kadındır

- Anlaşamadığınız noktalar olmuyor mu?
- J.T: Teknik konularda kuşak farkımız var.
- O.T: Akıl, kuşağı geçer.
- J.D.T: Osman da düzenli ama ben çok nizamlıyım. Ev düzenli olmazsa kitap okuyamıyorum, mutfak düzenli olmazsa, yemek yapamıyorum.

- Kıskançlık oluyor mu, Jülide Hanım güzel bir kadın çünkü?
- O.T: Jülide'yi kıskanmam. O güveni bir kere ondan aldım. Yaş farkına rağmen, hâlâ Jülide'yi kıskanırsam; hayatı ona da zindan ederim, kendime de.

- Diğer erkek arkadaşlarınızdan farkı neydi Osman Tanburacı'nın?
- J.T: Çok fazla erkek arkadaşım olmamıştı. Bir tane oldu. Onunla da anlaşamıyorduk. Ruhumu sıkmış meğer.
- O.T: Bizim evde tüm kararları Jülide alır. Koltuğun nerede olması gerektiğinden, dinlenecek müziğe kadar... "Ayakkabını oraya koy! Ceketini bilmem nereye as!" Hep ültimatom...
- J.D.T: Aslında başka biri için çok sıkıcı bir şey olabilir tabii. Değil mi?
- O.T: Çok sıkıcı! Yani tahammül edilemez bazen...

- Uzun süre yalnız yaşamış bir adam için kolay oldu mu bu düzene alışmak?
- O.T: Jülide dominant... Beni yönetiyorsa ve yaptıkları iyiyse, varsın yönetsin. Benim Jülide'de bulduğum başka şeyler var. O benim hayat arkadaşım, aşkım. Sevgi bedelsiz olmaz. Varsın bu, dominant tarafı olsun. Haftanın üç gecesi televizyona çıkıyorum. Hangi elbiseyi giyeceğimi hiç düşünmüyorum. Kravatıma, mendilime, gömleğime kadar Jülide karar veriyor. Bana sadece giyinmek kalıyor. Bu maçın galibi kadındır.

- Siz yeni şeyler keşfediyor musunuz Tanburacı'da?
- J.D.T: Hâlâ tanıdığım gibi, değişmedi. Değişeceğinden korkuyordum. Kötümserim. Osman insanları 'yüzde 100'den başlatır. Kötü bir şey yaptıkça notunu düşürür. Ben tam tersi.