kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Ocak 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Sekiz ay sonra bir gün Osman'a "Size âşık oldum" dedim

- Jülide Hanım'la aranızda tam 30 yaş fark var. Evlenmeye ikna etmeniz kolay oldu mu?
- O.T:
Hep kendimi tamamlayacak, bütünleyecek birini aradım. Hayatım bu akıntılı yollarda geçtikten sonra, tesadüf eseri Jülide'yle Ayvalık'ta rastlaştık.
- J.D.T: Çataltepe Plajı'nda. O da bir arkadaşıyla gelmişti, ben de bir arkadaşlaydım. Oturduk, sohbet ettik, konuştuk; ama aramızda hesaba sığmayacak bir yaş farkı vardı.

- Sizinki ilk görüşte aşk mıydı?
- J.D.T:
Hiçbir şey olmadı önce. Arkadaşım konuşuyor, Osman'ın arkadaşıyla. Kitabımı okuyorum. Alamut Kalesi, Hasan Sabbah. Kitaba devam etmek istiyordum. Mesleğini sordum, "Spor yazarıyım," dedi. "Ah, bu yaşa gelmiş bir ekonomi, siyaset sayfasına yükselememiş," dedim içimden. Oturduk, konuştuk. Ertesi gün sabah 03.00'e kadar konuştuk. Ama ben hep 'Osman Abi' diyorum.

- Ne zaman aşka dönüştü bu arkadaşlık?
- O.T:
Jülide'yi gördüm. Sesinin tonu, bakışı, cümleleri. "Hah işte, aradığım kız bu!" dedirtti bana. Tabii bir şey söylemedim, yaş farkından dolayı. Bir gün dedim ki: "Sizin tercihlerinizin en son sırasındayım ama sabırla o merdivenleri çıkmaya cesaretim var."
- J.D.T: Karşımda iyi bir insan var, üzmek istemiyorum. Ama "Olacak iş değil!" diyorum. Kendimi çekmeye karar verdim.
- O.T: Jülide'den ilk duyduğum: "Annem-babam, bu işe itiraz eder." Bu benim için çok güzel bir replikti. "Ben kabul ederim; ama annem, babam etmez." Ben de dedim ki "Bir gün bana âşık olacaksın ve bu fazla uzun sürmeyecek." Sekiz ay daha arkadaşlığımız sürdü.
- J.D.T: Gümüşsuyu'na, işime yakın yere taşındı.
- O.T: Her öğlen, akşam işten çıkıyor bana geliyor. Evine ben bırakıyorum.
- J.D.T: Osman pencerede oluyor.
- O.T: Penceredeyim, bir kuş gibi çırpınıyorum evin içinde.

EVİN TEK KIZI
- Ailenizle mi yaşıyordunuz?
- J.D.T:
Ailemle yaşıyordum.
- O.T: Zaten bir evin bir kızı. Beni dostlarına: "Sevgilim, arkadaşım," diye takdim etmekte zorlandı.

- Annesiyle tanıştığınızda size ilk ne dedi?
- J.D.T:
Ben organize ettim. Anneannem Alzheimer'dı, kayboldu. Önceden çeşitli karakol veya hastanelerden buluyorduk. Dedim ki "Osman Abi yardım eder." Çünkü annem Osman'la tanıştığımızı biliyor. Hemen bulundu, yani o gün.
- O.T: Bütün polisleri aradım. Çok kar bastırmıştı. Gece yarısı Başakşehir'den çıktı, son otobüs durağında.
- J.D.T: O gece Osman'ı ailemle tanıştırdım. Aramızda bir şey olduğu bilinmiyor.
- O.T: Ama 'Ben buyum' gibilerden kendimi tanıttım. Sonra bir akşam dansa gittik. Jülide güzel dans eder. Salon tangosu yapar. Bir partneri vardır, onunla dans eder. Annesi: "Siz dans etmez misiniz?" dedi, "Ben bilmem dans etmeyi," dedim. Sonra Jülide geldi, dans ettik. "Bilmediğiniz dans bu mu!" dedi, annesi. Oradan da puan aldık.
- J.T.D: Sekiz ay sonra bir gün Osman'a "Ben size âşık oldum," dedim.
- O.T: "Bekliyordum bugünü, umduğumdan erken oldu," dedim. "Evet, o zaman sizden bir şey rica edeceğim. Her şeyi bana bırakacaksınız. Sizinle evleneceğim. Ne kadar süre alır bilmiyorum, herkesi ikna etmem lazım," dedi.

- Neden istediniz evlenmeyi?
- J.D.T:
Çünkü mutluydum Osman'la. Başka birini düşünemiyordum. İyi yürekliydi. Çok yumuşaktı, "Sertim," diyor, ama yumuşaktır. Neşeliydi ve çok pozitifti. Hayatta hep ben karaları bağlayıp üzülüyorum. Osman, "Şimdi ne yaparız?" diyor ve hemen olayları daha kolay hale sokuyor.