kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERDAL ŞAFAK

Cinayete davetiye!

Kurusıkı dehşeti! Bu başlığı kimbilir kaç kez okudunuz. Değerli hukukçu, avukat Fikret İlkiz'in "Büyüklerin oyuncağı" diye tanımladığı kurusıkı silah dün uzun, çok uzun dehşet zincirine bir halka daha ekledi:
İstanbul-Dolapdere'deki bir ilköğretim okulunda, 14 yaşındaki öğrencinin, evden getirdiği kurusıkı silahtan çıkan bir bilye sınıf arkadaşın bir kızın boynuna saplandı. Kız şimdi yaşam mücadelesi veriyor. Bir ayrıntı: Sözkonusu silahın namlusunun değiştirilip bilyeatar kurusıkıya dönüştürüldüğü belirlendi.
Geçen yıl Yalova'da bir lisede de bir 9'uncu sınıf öğrencisi tartıştığı müdür yardımcısını kurusıkıyla vurmuştu.
2006'da İstanbul-Kadıköy'deki bir öğrenci bilyeatar kurusıkıyla okul basmış, kavgalı olduğu arkadaşını öldürmeye kalkmıştı.
2004'te Batman'da biri şakalaşmak için arkadaşının kafasına dayadığı kurusıkının tetiğine basmış, zavallı genç kanlar içinde yere yığılıp ölmüştü. Bunun gibi onlarca, yüzlerce örnek verebiliriz. (Sadece İstanbul'da her yıl 50'ye yakın kişi kurusıkılarla hayatını kaybediyor.) Dedik ya; çok uzun bir dehşet zinciri bu. Ve zincire kimbilir kaç yüz, kaç bin halka daha eklenecek.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 2004 yılı verilerine göre, Türkiye'de o tarihte 356 binden fazla kurusıkı silah vardı. Şimdi bu rakamın 1 milyonun çok üstünde olduğu tahmin ediliyor. Yıllık iç üretim 180 bin adedi geçiyor. İthalat da 50 bini aşıyor.
Yine de ülke genelindeki 1.300'ü aşkın av malzemeleri bayisi talebi karşılamakta zorlanıyorlar, 8 silah fabrikası tam kapasiteyle üretim yapmalarına rağmen siparişlere yetişemiyorlar.
- Çünkü Türkiye'de peynir-ekmek gibi kurusıkı satılıyor. Üstelik fiyatı da peynirekmek kadar: 50-75 YTL arası!
- Çünkü kurusıkı satışında kısıtlama, sınırlama yok. Ne "18 yaşını doldurmuş olmak" şartı aranıyor, ne de "Sabıka kaydının bulunmaması!"
- Çünkü Yargıtay kararına göre kurusıkı silah değil. Kararda ateş etmenin de "Suç" değil "Kabahat" sınıfına girdiği belirtiliyor!
- Çünkü kurusıkılar gerçek tabancalardan ayırt edilemiyor. Ayrıca namluları değiştirilip gerçek silah gibi kullanılabiliyor!
- Çünkü bu silahla ilgili mevzuat yok. Sağlık Bakanlığı'nın AB uyum yasaları çerçevesinde 2003'te yayınladığı "Oyuncaklar Hakkındaki Yönemelik"le kurusıkı oyuncak olmaktan çıkarılınca, hiçbir yasal dayanak kalmadı!

Tasarı Meclis'te bekliyor
Yani ne ruhsata bağlanabiliyor, ne de bireysel silahlanmayla mücadele eden Umut Vakfı'nın önerdiği gibi "Gerçeğinden ayırt edilmesini sağlayacak bir işaret bulunduracak şekilde üretilmesi" sağlanabiliyor, ne de kurusıkıları ateşli silaha çevrilecek biçimde üretenler ve namlularını değiştirip gerçek tabanca yapanlar cezalandırılabiliyor. Meydan bomboş.
Bu boşluğu gidermek amacıyla 2007 Mart'ında AK Parti İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz bir yasa önerisi hazırladı. Daha sonra tasarıya dönüştürüldü. Meclis İçişleri Komisyonu'nda kabul edildi. Erken seçim nedeniyle tasarı kadük olunca, yeni yasama döneminin başında Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden Meclis'e gönderildi. Ama bir türlü Genel Kurul'a indirilip yasalaştırılamadı. Nedeni: Adalet ve Sanayi komisyonlarının hâlâ raporlarını vermemiş olmaları.
Tasarının gerekçesinde kurusıkı üretim ve satışında devletin çaresizliği bakın nasıl anlatılıyor: "Valiliklerin yasaklama girişimleri Yargıtay'ın kararı nedeniyle geçerliliğini yitirdi. İçişleri Bakanlığı'nın 18 yaşından küçüklere satılmaması, satışların denetlenmesi için yayınladığı genelgeler, kurusıkıyla ilgili suç ve cezaları düzenleyen herhangi bir yasa bulunmaması nedeniyle yaptırımsız kaldı."
Sonuç: Koş vatandaş koş, 50 liraya kurusıkı. Üstelik kredi kartına 6 taksit imkanı!
İnanmayan, Karaköy'e gidip şöyle bir dolaşsın.