kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ocak 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Eyşan Özhim

Kuyu kazmak yerine hadi gelin devrim yapalım!

MEHMET ÇALIŞKAN / MAGAZİN
'Kutsal Damacana' filminin 'sahte papazı' Şafak Sezer: Türk filmlerinin gördüğü ilgi zaten devrim gibi. Gelin birbirimizin ayağına basmayı keselim ve devrimi bitirelim ..
İki hafta önce vizyona giren 'Kutsal Damacana' filmiyle ilk kez başrole yükselen oyuncu Şafak Sezer, geçtiğimiz yıl Türkiye'de gösterilen hiçbir yabancı filmin Türk filmlerinin gişe hasılatına ulaşamadığına dikkat çekerek, sinemacılara seslendi. Sezer, "Türk Sineması'nın içinde bulunduğu tablo devrim gibi. Devrimin tamamlanması için gelin birbirimizin ayağına basmayı bırakalım" dedi.

KARLI BİR İŞ OLACAK
* Türk Sineması'nda devrim yaşandığı fikrinizin kaynağı ne?
Yapımcılar izleyici profilini en iyi şekilde analiz ederek, nasıl filmler çekmeleri gerektiğini çözdü. İş sahası genişleyince ortaya yetenekli senaristler, yönetmenler ve oyuncular çıktı. İzleyici sayısındaki artış, film piyasasını bir sektör haline getirmeye başladı. Şu anda yaşananlar 10 yıl sonra Türk Sineması'nın nasıl bir yapı içinde olacağının sadece göstergesi. Bizdeki en pahalı filmin bütçesi 3 milyon dolardır. Ortalama bir Hollywood filminin bütçesi ise 100- 200 milyon dolar arasında değişir. Buna rağmen bizim filmler daha çok izleniyor. İşte yaşanan devrimin göstergesi bu!

* 10 yıl sonra ortaya çıkacak olan tabloyu çizebilir misiniz?
Yıllardır sinema işinden uzak duran, hatta burun kıvıran iş adamları film işine girecek. Çünkü sinema öylesine karlı bir iş şahası haline gelecek. Kârlı olmasının yanı sıra yapımcı olmanın karizmatik bir yönü de olacak. Bu nedenle filmlere para yatırmak için artık hiç kimse tereddüt içinde olmayacak. Yeter ki birbirimizin ayağına basmayalım.

* Sizin ayağınıza basılıyor mu?
Allah'tan nasırım yok. Aksi takdirde gözyaşlarımda boğulurdum. Elbette ayağıma basılıyor. Benim geçimsiz, çalışması zor biri olduğum yönünde söylentiler çıkarılıyor. Bu söylentiler kasıtlı olarak ortalığa yayılıyor. Çünkü kafanı biraz kaldırdığın an, birileri ellerinde tokmakla başını darbe vurmaya hazır bekliyor.

* Tokmak kimlerin elinde?
Herkesin. Darbenin nereden geleceğini kestiremiyorsun bile. Oysa herkes ayaklarını kullanıp birbirinin poposuna vurup, öne doğru iteklese emin olun bütün sinemacılar kazanacak.

BERABER BÜYÜYECEĞİZ
* Rakiplerin birbirinin önünü kesmeye çalışması ticaretin doğası gereği değil midir?
Biz rekabet etmiyoruz ki. Birbirimizin kuyusunu kazıyoruz. Başarılı işlere imzalarımızı birbirimizin kuyusunu kazarak değil, birbirimizin işlerini kıskanarak ve 'Ben daha iyisini yapacağım' demekle atarız.

* Hem devrimden söz ediyorsunuz hem de oldukça karamsar bir tablo çiziyorsunuz. Çelişkinin kaynağı nedir?
İzleyici bize devrim yapma fırsatı tanıdı. Henüz devrimin başındayız. Ben mutlak sonuca ulaşmak için neler yapılması gerektiğini söylüyorum. Birlikte neler yaparsak, devrimi tamamlayacağımızdan söz ediyorum. İnanıyorum ki; ayak oyunları bir süre sonra bitecek ve hep beraber büyüyeceğiz.
Haberin fotoğrafları