Rüştü mü?

Dün oynanan PortoBeşiktaş maçını yorumlayanlar hata oklarını kaleci Rüştü'ye çevirmişler. Tüm eleştirilerde Rüştü'nün yediği "hatalı gol" konuşuluyor. Haksızlar mı? Tabi ki haklılar. Şartlar ne olursa olsun oyun devam ederken kaleciler topu bırakıp başka meşguliyet aramazlar.
Öyleyse yenen golde Rüştü'nün hatası tartışmasız. Peki hepsi bu mu? "Hepsi buysa kurtardığı topları da göz ardı ederek" dayanalım Rüştü'ye... Ve tüm yükü yıkalım onun omuzlarına.
Beşiktaş'ı 2-0 ile yenen Porto'nun grup lideri olduğunu hiç düşünmeyelim. Maçın deplasmanda oynandığından dem vurmayalım. %100 galip gelmesi gereken takımın hücum bile etmediğinden konuşmayalım. Hele hele son maça gelene kadar "hovardaca harcanan fırsatları" hiç konuşmayalım. Hatalı bir gol yedi diye "Gruba veda etmeyi Rüştü'ye ciro edelim"
İşte ucuz hesabın daniskasıdır bu.
Rüştü'nün yediği "hatalı bir goldür" son maçta hatalı bir gol yemek başka şeydir. "Gruptan çıkamamak başka bir şeydir" Hatalı gol yemek "münferit bir kusurdur" Gruptan çıkamamak hatta UEFA'ya bile gidememek "organize bir kusurdur." Bir başka deyişle buna "çoğulcu bir hata yumağı" da denebilir. Beşiktaş'ın bu hatası ise sadece Rüştü ile açıklanamaz.