kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Cindoruk, siyaset ve tecrübe

Bence politikada daima eskiye rağbet vardır. Çünkü rahmetli Celâl Bayar'ın da söylediği gibi, politikanın okulu olmaz. Siyasette tecrübe önemlidir. Hüsamettin Cindoruk'un Mehmet Ağar'dan genel başkanlık teklifi aldığını duyunca, bunları düşündüm. Cindoruk, 14 yıl gecikmeyle, DYP-DP'nin başına geçiyor. 1993'te, Süleyman Demirel Çankaya'ya çıkarken, o da kendisine biraz güvenebilseydi, Türkiye'nin başbakanı olacaktı. Tansu Çiller o tarihte Hüsamettin Cindoruk'a sormuştu: "Siz genel başkanlığa adaysanız, ben böyle bir işe kalkışmayayım" demişti.
Hatırlarsanız Demirel, geçici bir süre için "İsmet abi" (İsmet Sezgin) formülünü önermişti de, tabanda hiç tutmamıştı. Doğru Yol tabanı, kendisine seçim kazandıracak isme kilitlenir. Bu yüzden, Çankaya'ya çıkan Demirel'in tavsiyesini dinlememiş, başına buyruk davranmıştı. Tabişimdi böyle bir durum yok. Önce, "cenaze" haline gelen partinin derlenip toparlanması gerekiyor. Bunu da, Hüsamettin Cindoruk "ağabey" rolüne soyunarak en iyi şekilde başarabilir. Çiller'in ismi geçti ama, o, mahalli seçimlerden önce adım atmaz; ancak, eski İstanbul il başkanlarından Süleyman Soylu'yu önerebilir. Ama Cindoruk aday olduğu takdirde, kimse ona karşı gelmez. En azından ciddi bir rakip çıkmaz.
Uzun yıllara dayanan dostluğumuza binaen Cindoruk'a naçizane bir tavsiyem olacak: " Lütfen, 28 Şubat'tan beri takındığınız aşırı laikçi çizgiden vazgeçip, AK Parti'ye karşı rejim üzerinden muhalefet yapmayın. 1997'de Doğru Yol'u parçalayan, Demokrat Türkiye Partisi'nin nasıl büyük bir hezimetle neticelendiğini aklınıza getirin. Cumhurbaşkanı seçiminde öne sürdüğünüz 367 tezini savunan allamelerle birlikte hareket etmek size hiç yakışmamıştı. Artık o cenahtan kopun ve gene halkın sağduyusuyla bütünleşin."