kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Kasım 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Çocuk ticareti korkunç boyutlarda

Yeni Haber
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Orta ve Doğu Avrupa Bölge Direktörü Maria Calivis, çocuk ticaretinin tüm dünyada korkunç boyutlara ulaştığına işaret ederek, küresel bir önlem mekanizması kurulması gerektiğini belirtti.

Maria Calivis,çocuk haklarının ihlallerine ilişkin sorularını yanıtladı.
Calivis, Birleşmiş Milletler'in çocuk ticaretinin küresel ölçekte 1
milyon 200 bin kişiye ulaştığını duyurduğunu hatırlatarak, sorunla
mücadele için yeni yasalar çıkarılmasının, çocuk ticaretinin yapısı ve
seyrinin devamlı bir değişim halinde olduğu için çözüm getirmeyeceğini
söyledi.

Maria Calivis, bu noktada ''çocuk tüccarlarından'' daha hızlı davranıp
sorunun köküne inmenin şart olduğu görüşünü ifade etti.

''Tek başına bir ülke bu konuda bir şey yapamaz'' diyen Calivis,
çocukların ve kadınların cinsel meta olarak alınıp satılmasının küresel
bir sistem tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, konunun çözümünün
de küresel iş birliği ile mümkün olabileceğini kaydetti.

Calivis, çocuk ve kadın ticaretini, ''9 başlı canavara'' benzeterek,
şöyle konuştu:

''Çocuk ticareti, korkunç boyutlara vardı. 14-18 yaş arasındaki çocuk
ticareti, insan ticaretinin yüzde 10'unu oluşturuyor. Çocuk ve kadın
ticaretinin yüzde 25'i Doğu Avrupa, Orta Asya ve Rusya'dan
gerçekleştiriliyor. Daha az nüfusa sahip bölgeler ama ticarette çok
önemli paya sahipler. Ülke, önlem alıyor ama sektör, daha güçlü bir
şekilde başka bir ülkede hortluyor. Sorun, küresel olarak ele alınmalı
ve küresel bir çözüm bulunup uygulanmalı. Bölgemizdeki tüm ülkeler,
zincirin bir halkası olmak üzereler.''

''SAVAŞ VE ÇATIŞMALAR, ÇOCUKLUKLARINI ÇALIYOR''


Calivis, devam eden savaş ve çatışmaların, çocukların ''çocukluklarını
çaldığını'' ailelerin birbirlerinden uzaklaşmalarına ve parçalanmalarına
neden olduğunu kaydetti. Calivis, ''Bir çocuğa hiçbir şey, ailesinden
kopmak kadar zarar veremez. Baktığımızda çocuklarda çok uzun yıllar
sonra bile savaş, çatışma ve şiddetin yaralarını görüyoruz. Çocuk
Hakları ve İnsan Hakları Sözleşmeleri, çocukların haklarını ve insan
onurunu koruyan sözleşmeler. Özellikle böyle durumlarda sözleşme
yaptırımları kullanılmalı'' diye konuştu.

UNICEF'in üzerinde durduğu önemli sorunlardan birinin de ''çocuk
askerler'' olduğunu belirten Calivis, bu durumdaki çocukların hem
şiddete şahit olduklarını hem şiddete uğradıklarını hem de şiddet
uygulamaya zorlandıklarını anlattı. Uluslararası toplumun bu konuda
önlem alması gerektiğini ifade eden Calivis, Siera Leon, Liberya, Uganda
ve Kuzey Sudan'da çocuk askerlerin kurtarılmasıyla ilgili önemli
çalışmalar yapıldığını kaydetti.

''ÇOCUKLARA BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ''

Calivis, çocuğa yönelik cinsel tacizin sözleşmelerde yer almasının ise
önemli bir gelişme olduğunu ifade ederek, bunun en azından olayların
kabul edilmesi anlamına geldiğini söyledi.

Calivis, toplumların 1960'larda bu durumdaki çocukları ''kurban'' olarak
gördüğünü ifade etti.

Çocuğa yönelik cinsel istismarın toplumun tüm katmanlarında yaşanabilen
bir durum olduğunu belirten Calivis, ''Alınabilecek en önemli tedbir,
toplumun çocuklara bakış açısını değiştirmektir. Bunun için de çocukları
dinlemektir. Aile, yetişkinler, polis onları dinlerse olayların ortaya
çıkması kolaylaşacaktır. Çocukların dinlenilmesi ve duyulması önemli''
dedi.

Orta ve Doğu Avrupa'da çocuk istismarı olay kayıtlarının farklı
düzeylerde olduğunu bildiren Calivis, bu konudaki rakamların gerçeği
yansıtmadığını bildirdi.

Calivis, bazı ülkelerde sayıların daha yüksek olmasının cinsel tacizin
arttığı anlamına gelmediğini, mağdurların başvurabileceği bir
sistemlerin oluşturulması sayesinde gerçek rakamların ortaya çıktığını
anlattı.

Türkiye'nin de aralarında bulunduğu cinsel tacizin önlenmesine ilişkin
ihtiyarı protokolü kabul eden ülkelerin, bir sistem kurması ve konuya
ilişkin verileri bu sistemde toplaması gerektiğini belirten Calivis,
çalışmaların istenen düzeyde olmadığını ifade etti.

Calivis, sorunun çözümü için etkili bir koruma sistemi kurulması,
sektörler arası iş birliği sağlanması ve çok iyi kampanyalar yürütülmesi
gerektiğini söyledi.

''YURT VE YUVALAR, ÇOCUKLARA ÇOK FAZLA ZARAR VERİYOR''


Yurtlarda barınmanın çocuklara çok fazla zarar verdiğini belirten
Calivis, yurt ve yuva sisteminin çocukları ''daha kırılgan, insan
ticaretine açık hale getirdiğini ve madde bağımlısı olmaları ihtimalini
artırdığını'' söyledi.

Topluma mali olarak büyük yük getiren yurt ve yuvalar yerine aile
ortamında kalan çocukların daha iyi bireyler olarak yetiştiklerini
anlatan Calivis, bu konuda Slovenya'nın çok iyi bir reform süreci
geçirerek, çocuklara yararlı bir sistem kurduğunu bildirdi.
Calivis, Sırbistan, Bulgaristan ve Arnavutluk'ta da konuyla ilgili köklü
değişikliklerle ilerleme sağlandığını ifade etti.

AA