Tangolu fiks menü

Bir dörtte üç, bir yarım, iki de boş... Geliri Mehmetçik Vakfı'na bağışlanacak maçın tribün 'doluluk' oranı böyle... Sahadaysa '2 yarım' var, bir tam etmiyor! İki taraf da, 'iskeletleri'ni baki tutmuş, yedeklerini eklemişler üstüne. Amaç 'kenardakileri' gaza getirmek. Ama yeniler yerlerini yabancılıyor, eskiler 'Neden biz?' dercesine ayak sürüyor... Malum. 'Kupa maçı'. Ucunda para da olsa, kupa hep yavan oluyor. Galatasaray'da yedekliği kronikleşmeye başlayan Serkan hastalığa bir çare amacıyla çok çabalıyor. Onu sakatlıktan çıkan Sabri 'Forma pahalı, tekrar garantileyeyim' hevesiyle izliyor. Denizli'deyse forma bulan gençler hevesli ama kalanı Pazar günü bıraktığımız gibi... 2'de Yusuf'un taşıdığı topu önce Güray, sonra Engin deniyor ama Aykut ikisine de başarıyla 'olmaz' diyor. 4'teyse Sabri'nin asistine Karan'ın bir şut var. Ama olmuyor.

'BİÇER-DÖVER' ÇAĞLAR!
Maçın 'biçer-döver'i Çağlar'ın Karan'a yaptığı faulün penaltı sayılmadığı 26'ya kadar maçta Galatasaray'ın en başarılı ismi 18 dakikada kalesine 6 şut çekilen ve isabetli dördünde gole izin vermeyen Aykut. 40'ta Carrusca'nın Arda'dan aldığı asisti çok akıllı bir aşırtmayla ağlara yollaması ise ilk golü getiriyor. İkinci yarı G.Saray adına 'müdahale' ile başlıyor. Şaş-Arda ile değişiyor. Olmuyor. İkinci müdahale geliyor, 'teknik direktör cezalısı' Uğur, Karan'ın yerine giriyor. Bu kez biraz oluyor; 66 ve 69'da birbirinin aynısı iki Uğur asisti var. Birini Serkan diğerini Sabri harcıyor. Aykut, ikinci yarıdaki Denizli ataklarında da başarılı. Ta ki 74'e kadar. Ceza sahasından fazla uzaklaştırılamayan topu Murat içeri döndürünce Hasan Yiğit dokunup skoru eşitliyor. 75'te Çağlar, Carrusca'yı 'biçince' hakem ilk yarıda veremediğini bu sefer veriyor. Herkesin birbirine ikram ettiği topu gol yapmak Song'a düşüyor. Böylece GSaray, Denizli'yi hem kupada hem de ligde penaltı ile yenip kupa serüvenine başlangıcı iyi yapıyor.