kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Et yemek de iklim düşmanlığı mıdır?

ABD çıkışlı küresel kültür medyası Salon.com'da yer alan 'vejetaryen' ruhlu bir makale, yine ABD'nin başını çektiği pek çok ülkedeki insanların mevcut 'et tüketimi'ni sürekli kılmak adına işletilen besicilik firmaları ile, balık çiftlikleri ve açıkdeniz balıkçılığının, küresel ısınmada payı olduğunu ortaya koydu. Liz Galst imzasıyla yayımlanan makalede görüşlerine yer verilen akademisyenler, 'Dünya et endüstrisi'ni oluşturan inek, dana, domuz, tavuk ve hatta balık çiftliklerinin, bu canlıların üretimi, nakliyatı veya kesimi esnasında tüketilen enerjileri ve tüketilmek üzere beslenen bu canlıların doğaya dışkıları yoluyla saldıkları metan ya da nitrooksit gazı nedeniyle küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının artışı için tehdit oluşturduğu görüşünde birleşiyor.

METAN TEHLİKESİ BÜYÜK
Yazıya bakılırsa, Dünya Gıda Örgütü'nün (FAO) Canlı Hayvan Stoku Politikası birimi başkanı Henning Steinfeld'e göre özetle, "Dünyadaki ticari hayvan stoklarının tümü, atmosferde karbondioksitten 23 kat daha fazla ısı hapseden metan gazı, dolayısıyla da çiftlik hayvanlarının varlığı nedeniyle artık vejetaryenler dışında çevrecilerin de hedef tahtasının ortasında." Steinfeld yazıda ayrıca, çiftlik hayvanlarını besleyebilmek için açılan yeşil alanların dahi, karbondioksit oranını körüklediğinin altını çizerek tehlikenin ne ölçüde zincirleme olduğuna dikkat çekiyor. Cornell Üniversitesi Ekolojik ve Zirai Bilimler Bölümü Profesörü David Pimental ise yazıda yaklaşık yarım kiloluk 'et' üretebilmenin bedelinin, ancak dört kilogram ağırlığında karbon salınımı ile ödendiğini vurguluyor. Profesöre bakılırsa bunun bir diğer karşılığı ise, bir galonun üçte biri oranında benzin. Yazının mesajı net: Küresel ısınmaya karşı mücadele, çatal bıçakla da mümkün. Bu nasıl olabilir? Tabii ki daha az et tüketerek. Bilgi için: www.salon.com/news/feature/ 2007/10/22/peta/