kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Tekke disiplini

"Tekkede çok disiplinli bir hayat vardı. Büyüklere, tıpkı Fransızca'da olduğu gibi, asla 'sen' denilmez, hep 'siz' denilirdi. Bacak bacak üstüne büyüklerin yanında atılmazdı. Bu disipline ben hiç isyan etmedim, şimdi de böyle yapmayanları yadırgarım. 'Sen' lafı kulağımı tırmalar. Disiplinin çok daha az olduğu günler de olurdu. Mesela bahar geldiğinde hep pikniğe giderdik. Yeşillik bahçeler, bostanlar olurdu. Kuru köfte, zeytinyağlı dolmalar, piknik yemekleri yapılırdı. Büyük bir arabamız vardı, daha çok hareme hizmet ederdi. İki üç defa gidip gidip gelirdi, hepimizi pikniğe götürürdü. Her pazar sinemaya giderdik. Esat isimli bir Arap uşak vardı, bizi o sinemaya götürürdü. Türk filmi yoktu, Arapça ve Fransızca filmler gösterirlerdi. Biz tekkede çok koyu Türk'tük. Aile çok milliyetçi ve Atatürkçüydü. Atatürk birgün Konya'ya gelmiş, tekkede bir düğün töreni varmış, kına yakmışlar. Annemin avucuna da kına yakmışlar; Atatürk bunu görünce 'Kınalı abla!' demiş ve annemin adı öyle kalmış, ona hep Kınalı abla demişler."