kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Ekim 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Dizinin yapımcılığını Osman Yağmurdereli üstleniyor.

Bu diziyi izleyen bayramda rotasını ailesine çevirecek

atv'nin yeni dizisi 'Sessiz Gemiler'in acılı babası Savaş Dinçel, dizinin dün akşamki bölümünde bayram nedeniyle çocuklarının yolunu gözledi. Onun yaşadığı hayal kırıklığı seyircinin içini parçaladı. Dizi ekibi, "Bizi izleyenlerde vefa duygusu oluşacak ve herkes bayramda ailesinin yanına koşacak" diye konuşuyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Bu diziyi izleyen bayramda rotasını ailesine çevirecek
Şeker Bayramı yaklaşıyor. Bayram boyunca yaşlılar evlerinde çocuklarının ve torunlarının yollarını gözleyecek. Çalan her kapı ya da telefon, onlara tarifi imkansız bir mutluluk verecek. Kimileri ise dört duvar arasında, yalnızlığıyla kol kola karşılayacak bayramı. Onlar, üzüntüden sessiz çığlıklar atacaklar. Tıpkı atv'nin yeni dizisi 'Sessiz Gemiler'de baba rolünü canlandıran Savaş Dinçel'in dün gece yaptığı gibi... İlk bölümü geçtiğimiz hafta yayınlanan dizi, çocuklarından uzakta yaşayan ve bayramda onların yolunu gözleyen bir babanın iç burkan öyküsünü anlatıyor.

ÖYKÜ TÜM OYUNCULARI ETKİLEDİ
Günümüz gençlerinin vefasızlığına göndermelerde bulunan dizinin oyuncularından Miraç Eronat, Yeşim Salkım, Aysun Kayacı ve Alper Kul senaryonun kendilerini çok etkilediğini ve bayram tatillerini aileleriyle birlikte geçirmeye karar vermelerini sağladığını söylüyor. Dizinin acılı babası Savaş Dinçel ise, gerçek hayatta vefalı bir oğul ve vefa gören bir baba olduğunu dile getiriyor. İşte Dinçel'den diziye ve ailevi değerlere ilişkin yorumlar...

* 'Sessiz Gemiler' sadece, bayramda çocukları tarafından ziyaret edilmeyen bir adamın hikayesini mi anlatıyor?
Dizi, bir kişinin başına gelen ancak gerçek hayatta herkesin başına gelebilecek bir hikayesi. Yaşlanmış bir çiftin çocukları var ve herkes kendi hayatını yaşıyor. Bu çift Ada'da çocukları ise İstanbul'da yaşıyor. Hikaye babanın bayramda çocuklarının yolunu gözleyişiyle başlıyor. Adam eşini kaybedince çocuklarının yanına taşınmaya karar veriyor ve yıllarca kendisine mutlu olduklarını söylemelerine rağmen, onların aslında ne kadar mutsuz olduklarını görüyor. Temamız yaşlı bir insanın yalnız kalışı yani. Hayatta herkes yalnız kalabiliyor. Bizimki, insanların vefasızlıklarını anlatan bir öykü.

* Dediğiniz gibi yalnızlık ve vefasızlık ihtimali günümüzde herkesi tehdit ediyor...
Herkes için böyle bir tehlike var. İnsan aslında yalnız bir varlıktır. Yalnız doğup, çevre edinir. Daha sonra, bu hayatı yine yalnız terk eder. Bu süreç içersinde de birçok sorun yaşar.

* Bu dizide birçok insan, sizin yalnızlığınızı görüp ağladı ve ağlayacak... İnsanlar kendilerini karakterlerin yerine koyabilir. Ama bu bir dizi ve biz de rol yapıyoruz.

* Oğlunuz Barış Dinçel sizi ihmal eder mi, yoksa vefalı bir evlat mıdır?
Oğlum her zaman beni arar. Sık sık beraber bir yerlere gideriz, bir şeyler yaparız.

* Yaşınız ilerliyor. Hiç kendinizi yalnız hissettiğiniz oluyor mu?
Başıma daha öyle bir şey gelmedi. Kendimi yalnız hissetmiyorum. Daha dün gece oğlumla telefonda konuştuk. O dekoratörlük yapıyor. Oyunculuk isteseydi, karışmazdım. Ama o yaptığı işi daha çok seviyor.

* Sizin kendi babanızla ilişkiniz nasıldı peki? Nasıl bir evlattınız?
Babamla gayet iyi bir ilişkim vardı. O İstanbullu bir memurdu. Ağabeylerimin biri deniz subayıydı, diğeri 10 sene Amerika'da kaldı. Ben İstanbul'daydım. Babamın dizideki baba gibi bir beklentisi olmadı hiç. Evlatlarını yetiştirdi ve hayata salıverdi. 1970 yılında de vefat etti.

* 'Ekmek Teknesi' adlı dizide de hafif sert bir aile babasını canlandırıyordunuz. Son yıllarda baba rollerinin aranılan oyuncusuna dönüştüğünüzü söyleyebilir miyiz?
Buradaki baba, oradakinden çok farklı. Yaşı icabı ve benim oynamam nedeniyle görüntüde benzeyebilir ama karakterleri bambaşka iki babanın. 'Ekmek Teknesi'nde mizah da vardı.