Zico hangi kimliğiyle?

Tarih 4 Eylül 2002. Cenevre'de güzel bir gün. Toplantı salonunda dünyaca ünlü 14 teknik adam oturuyor. Kimler yok ki? Fabio Capello, Vicente Del Bosque, Jose Mourinho, Marcello Lippi, Arsene Wenger, Ottmar Hitzfeld. Hararetli bir toplantı. Teknik direktörler arasında oluşturulan çalışma grupları harıl harıl çalışıyor. Bir anda toplantı odasının ışıkları sönüyor. Dünyaca ünlü teknik adamlar hep bir ağızdan "Happy Birthday" derken, sarıkırmızı bir pasta getiriliyor. Bütün teknik adamlar sadece yaş gününü değil, sıfırdan bileğinin hakkıyla Türkiye'ye ilk Avrupa Kupası'nı kazandıran kişiyi alkışlıyor.
Yani Fatih Terim'i.
Dokuzuncu foruma Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico katıldı. Türkiye'de "Stajyer" denen Brezilyalı teknik adamın bu foruma davet edilmesi çok tartışıldı. Zico iyi bir insan. Ama "Teknik adam olarak mı saygı görüyor yoksa eski bir yıldız olarak mı?" sorusuna yanıt vermek gerekirse, çoğumuz "Eski bir yıldız olarak" deriz.
Alex, Zico için "Çocukluğumun yıldızı. Onun teknik direktörüm olmasına inanamıyorum" diyor. UEFA Başkanı Michel Platini, İstanbul'da Zico ile görüşüyor.
Ama bu görüşmede ikisinin futbol oynadıkları dönemi konuşuyorlar. Hatta Platini Fransa'nın Brezilya'ya yenildiği maçın intikamını bu kez üzerinde takım elbiseyle Zico'dan almaya çalışıyor.
Cenevre'ye Fatih Terim teknik direktör kimliğiyle, Arthur Zico ise futbolculuğundan kalan büyük şöhretiyle gitti. Korkarım Fenerbahçe'deki birçok futbolcu da böyle düşünüyor.