kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Eylül 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Sezen'i annesi sınıfta bırakmış

HEY Dergisi, Ses ve Hayat mecmuaları ile birlikte yüreğimize gazetecilik tohumu eken yayınlardandır. Dergide sırasıyla çevirmen, muhabir, istihbarat şefi, yazı işleri müdürü ve genel yayın yönetmeni olarak görev yapan 40 yıllık gazeteci Hulusi Tunca'nın dergideki röportajlardan derlediği "Hey Gidi Günler- Bir Best Off Çeksem/70'li Yıllar" adlı kitabını görünce, o yıllara kısa bir yolculuk yaptım. Tunca'nın kaleminden okuduklarım öyle şaşırtıcıydı ki... Edip Akbayram babasından istediği 5 bin YTL ile ne yaptı? Erkin Koray hangi plağını Türk Sanat Müziği listesine girsin diye besteledi? Bülent Ersoy ilk gecesini nasıl anlattı? (Sahnedeki tabii) Aşık Veysel, Hümeyra'nın gitarını neye benzetti? Barış Manço ile Cem Karaca ölümü nasıl tarif etti? Nükhet Duru neden çıplak fotoğraf çektirdi? Kitap değil, sanki Pandora'nın kutusu... Ama zehir değil, panzehir saçılan hali... En çok ilgimi çeken öykünün kahramanı ise Sezen Aksu'ydu. Şöyle anlatıyor Minik Serçe: "Babam Sami Yıldırım, İnan Lisesi müdürü, annem Şehriban Yıldırım da İzmir Kız Lisesi'nde fen dersi öğretmeniydi. Lise 2'de cebir ve geometri derslerine annemin geleceğini öğrenince havalara uçtum. Arkadaşlarıma 'Siz çalışın bakalım, benim bu sene çalışmama gerek yok. Nasılsa sınıfı geçerim' diye hava atıyordum. Annem de çalışmam konusunda bana bir şey söylemiyordu. Yıl sonunda karnemi aldığımda cebir ve geometriden 2 alarak sınıfta kaldığımı öğrendim. Yüzümün halini görecektiniz o zaman..."