kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Eylül 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Aşkın tarifi yemek kitabından çıkar mı?

Catherine Zeta Jones'u severim. Hem fiziğini hem de oyunculuğunu... Bu nedenle geçen cumartesi G-Mall'un gişesinde filmlerin afişlerine göz atarken tercihimi "Aşk Tarifi" filmi lehine kullanmakta tereddüt etmedim. İçeride beni bir sürpriz de bekliyordu. Catherine'in rol arkadaşı Kaya Çilingiroğlu'ydu!.. Sarışın aktör Aaron Eckhart'ı ilk 10 dakika Kaya Çilingiroğlu diye izledim. Vallahi insanlar çift yaratılıyor!.. Film, hoşça vakit geçirten bir romantik komedi. Tavsiyem, filme karnınız tok olarak gitmeniz. Zira iki aşçıbaşı ve bir restoran mutfağı ekseninde gelişen öykü fena halde iştah açıyor. G-Mall'da film öncesi Num Num'un harika mönüsünü mideye indirmiş olmama rağmen, daha ilk yarı bitmeden karnım guruldamaya başladı. O enfes tarifler, ballandıra ballandıra anlatılan o müthiş pişirme teknikleri, tablo zarafetinde tabaklar... Eh, malum Ramazan başladı. Özellikle niyetli olanlar, iftar öncesi gişeden uzak dursun!.. Ancak filmin tek güzel tarafı, harika yemekleri değildi. "Kolay hazmedilen" ama damakta kolay kolay unutulmayacak bir tat bırakan öykü, "hafif ateşte" öyle güzel pişirilmiş ki... Trafik kazasında yitirdiği annesini özleyip, teyzesinin evinden kaçan küçük kız Zoe'nin sözleri ise mıh gibi beynime çakıldı. Küçük kız, kendisini annesinin mezarı başında bulan teyzesine dönüp, şöyle diyordu: "Çok korkuyorum... Annemi unutacağım diye çok korkuyorum..." İnsanın sevdiğini kaybetmesi acıdır. Ama gün gelip, onu "unutacağını" düşünmesi daha da acı... Ama insan bedeni gibi ruhu da "kusursuz" yaratılmış. Eğer tüm acıları unutmayan bir belleğimiz olsaydı, yaşayamazdık. Tıpkı açılan yaralar gibi... Eğer pıhtılaşma olmasaydı, yaramız kabuk bağlamasaydı, daha ilk yaralandığımızda tüm kanımız akıp, giderdi... Aşk Tarifi, adını yalanlarcasına aşkın tarifinin olmayacağını anlatıyor. Zira herkesin mutfağındaki malzeme, ocak, pişirme yöntemi v.s. farklı. Ama film, hayatın güzel bir tarifini veriyor: Yitirilenlerin "acısı" unutulmalı ama "anısı" daima yaşatılmalı...