kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Eylül 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ÜLKÜ TAMER

"Gidiyoruz kıyamete..."

Yarın 11 Eylül'ün yıldönümü. New York'u cehenneme çeviren olay, "kıyamet habercisi" olarak nitelendirilmişti. Gerçi kıyamet kopmadı, ama "best seller" türü romanları da, Hollywood yapımlarını da gölgede bırakacak olaylara tanık olmayı sürdürdük. Belki bu noktaya o kitaplarla, o filmlerle, onların beslediği hayal gücüyle gelindi. Hiç kuşkum yok, şimdi de kimi olaylar yazarların, sinemacıların hayal gücünü besleyecek.
Biz de bu haftaki köşemizi biraz değiştirelim. Notlarımızı "Kıyamet Günü" nün yarattığı çağrışımlarla, bu konuda derlediklerimizle oluşturalım.
Kıyametin ne zaman kopacağı konusu tarih boyunca hep gündeme gelmiştir. İşte tahminlerden bir derleme:

1910: Bazı bilim adamları 1910'da Halley kuyruklu yıldızının dünyanın çok yakınından geçeceğini, gezegenimizin Halley'in kuyruğuna kapılacağını ileri sürmüşler, basın da bu konuyu enine boyuna işlemişti. Ama korkulan kıyamet gerçekleşmedi.
17 Aralık 1919: Albert Porta İtalya'da doğmuş, 1875'de ABD'ye yerleşerek San Francisco'da bir gazetenin hava tahmincisi olmuştu. Birkaç depremi önceden tahmin edince, bütün dünyanın ilgisini çekti. 17 Aralık 1919 günü altı gezegenin aynı çizgide sıralanıp büyük bir manyetik güç oluşturacağını, bu gücün de güneşi parçalayıp dünyayı yok edeceğini yazınca, inanılmaz sayıda insan ona inandı. Büyük bir panik koptu. 17 Aralık yaklaşırken, çeşitli ülkelerde binlerce insan intihar etti, çıldıranlar görüldü. "Kıyamet Günü" gelince, gezegenler aynı çizgide sıralandılar, ama gezegenimize bir şey olmadı. Porta da kıyamet tahminciliğini bırakıp hava tahminciliğine döndü.
13 Şubat 1925: Los Angeles'li küçük bir kız, düşünde Cebrail'i gördüğünü, onun da kendisine kıyametin 13 Şubat 1925'de gece yarısı kopacağını bildirdiğini söylemişti. Bunu duyan Robert Reidt adlı bir boyacı, New York gazetelerine koca koca ilanlar vererek, inanç sahibi olanların kıyamet saatinde belirli bir tepede toplanmalarını istedi. Buna inanan binlerce kişi, beyazlar giyinerek tepede toplandılar. Tam gece yarısı, ellerini göğe kaldırarak, "Cebrail! Cebrail! Cebrail!" diye bağırdılar. Bir şey olmayınca, Reidt, kıyametin Doğu saatine göre değil, Pasifik saatine göre gece yarısında kopacağını söyledi. Saat 3'te de bir şey olmayınca, Reidt öfkeyle gazeteleri aradı, kıyametin fotoğrafçıların flaşları yüzünden kopmadığını bildirdi.

25 Nisan 1943, 25 Nisan 2038: Ünlü Fransız kahini ve gökbilimcisi Nostradamus, kıyametin Paskalya'nın 25 Nisan'a rastladığı bir günde kopacağını söylemişti. 1666, 1734, 1886 ve 1943'te bu gerçekleşmedi. Paskalya bundan sonra 2038'de 25 Nisan'a rastlıyor. Yaşayanlar, kıyametin o gün kopup kopmayacağını görecekler.

28 Haziran 1954: Kundura tamircisi Hector Cox, Londra'da Hyde Park'ın en renkli hatiplerinden biriydi. Yıllar içinde kendisine inanan bir dinleyiciler topluluğu oluşturmuştu. 27 Haziran 1954 Pazar günü akşamı, kıyametin 24 saat içinde kopacağını ileri sürdü. Tahmini kendi açısından doğru çıkmıştı; çünkü ertesi sabah kalbine saplanmış bir bıçakla ölü bulundu.

28 Ekim 1992: Dinsel bir topluluğun önderi olan Güney Koreli Lee Jang-Rim, dünyanın sonunun 28 Ekim 1992'de geleceğini söylediğinde, kendisine en az yirmi bin kişinin inanacağını herhalde beklemiyordu. O gün Seul'da başka türlü bir kıyamet koptu. Dört Koreli, o kötü sona tanık olmamak için kendini öldürdü. Güvenlik güçleri alarma geçirildi. JangRim'in tapınağının önü adam almıyordu. Polis, ağlayan, çığlık atan, dua eden insanları yatıştırmaya çalışıyordu. Saatler gece yarısını gösterip de gün 29 Ekim'e dönünce ortalığı sessizlik kapladı. Herkes evine gitti. Daha sonra yapılan soruşturma sonucunda, JangRim'in süreleri 28 Ekim'den sonra dolan devlet tahvillerini sudan ucuza satın aldığı, bundan inanılmaz bir kazanç sağladığı anlaşıldı.

14 Nisan 2126: Şimdi önümüzde bir tarih daha var. Harvard-Smithsonian Astrofizik Bölümü, altı mil çapındaki bir gökcisminin 14 Nisan 2126'da dünyamıza çarpacağını bildiriyor. Bu çarpma, bir mermiden 100 kere hızlı ve 100 milyon ton TNT gücünde olacak. Çarpma sonunda bütün kıtalar alev alacak, okyanus dalgaları yaklaşık beş kilometre yükselecek. İşte o zaman kıyamet gerçekten kopacak mı... bunu görmek için bir yüzyıldan daha fazla yaşamamız gerekiyor.