kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Eylül 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Kötü adamı oynayarak çocuk imajımı sileceğim

BUGE CANKAT GÜNAYDIN
Yeşilçam'ın ünlü çocuk yıldızlarından Mesut Çakarlı, 'Ertelenmiş Hayatlar' dizisinde ilk kez kötü bir adamı oynuyor. Kendisine hep masum karakterlerin geldiğini söyleyen Çakarlı, "Sadece 'iyi' rolleri oynayacak bir adam değilim. Bu dizi benim için bir basamak olacak" diyor..
Bir dönemin çocuk yıldızlarından biriydi Mesut Çakarlı... Çocukluğu, Kadir İnanır'dan Müjde Ar'a kadar pek çok Yeşilçam yıldızıyla birlikte setlerde geçti. 'Fahriye Abla', 'Aşkların En Güzeli', 'Yorgun' gibi 50'den fazla filmde rol aldı, 'Bay Yanlış Doğru Ahmet', Fahriye Abla'daki rolü ve fotoroman kahramanı Memo tiplemesi ile tanındı. Ve yıllar geçti. O dönemin çocukları büyüdü ama o büyümedi, kendi deyimiyle yapımcıların gözünde hep 'küçük' kaldı. Şu an 36 yaşında olan oyuncuya bugüne kadar sürekli çocuk ya da masum genç adam rolleri geldi. Ancak Çakarlı atv'nin yeni dizisi 'Ertelenmiş Hayatlar'da canlandrdığı kötü adam Cemil'le şeytanın bacağını kırdı.

AĞLAYARAK OYUNCU OLDUM
Kötü bir karakteri oynayacağı için çok mutlu olduğunu söyleyen Çakarlı şöyle konuşuyor: "Bugüne kader hep iyi karakterleri, hep duygusal çocuğu oynadım. Artık böyle tekliflerin gelmesinden çok sıkılmıştım. Çünkü sadece bu tarz rolleri oynayacak bir adam değilim. Bu rolle insanların kafasındaki eski Mesut imajını sileceğim. Bu dizi benim için basamak olacak."

* Yeşilçam'ın çocuk yıldızıydınız. Oyunculuk hayatınıza nasıl girdi?
1982'de Hadi Çaman'ın 'Rüyaların En Güzeli' adlı çocuk oyununda başladım tiyatroya. Babam Nisa Serezli- Tolga Aşkıner tiyatrosunda tiyatro müdürlüğü yapıyordu. Bu yüzden tiyatro ile haşır neşirdim. Bir gün ilkokul 5'e giderken Hadi Çaman evimize geldi. Babama 'Bir çocuk oyunu kuracağız, Mesut da oynasın istiyorum' dedi. Babam da beni ağlaya zırlaya tiyatroya götürdü. İstemiyordum çünkü utangaç bir çocuktum.

* Ne olmak istiyordunuz küçükken?
Her çocuk gibi futbolcu olmak istiyordum.

* Peki sonra pişman oldunuz mu?
Aslında 20'li yaşlarda bu işi istemediğimi fark ettim. Hatta 1988'de kebap salonları açtım. Ama aradan yıllar geçince oyunculuğu gerçekten sevdiğimi ve yapmak istediğimden emin oldum.

* Nasıldı o çocukluk yılları, biraz bahseder misiniz?
Çok meşhurdum. Tek bir kanal vardı, o kanalda sürekli en kaliteli dizilerde oynuyordum. 7 sene boyunca her gün yayınlanan Memo fotoromanının kahramanıydım. Başka rakibim yoktu, o dönemin tek çocuk oyuncusu bendim. Bir tek Küçük Emrah vardı ama onun da dalı farklıydı.

* Mutlu muydunuz peki?
Çok eğleniyordum. Tek sıkıntım utangaç bir çocuk olmamdı. İnsanlar beni mıncıklıyordu. Sanatçı büyüklerimle kaynaşamıyordum. Sette bulunmak çocuk için çok güzel bir şey. Fakat çocuğun psikolojisini düşünmek lazım, şöhreti hazmetmek kolay değil. O yüzden şimdi çocuğunu filmlerde oynatan insanlara kızıyorum. Allah beni muhafaza etti, psikolojim bozulmadı.

* Kadir İnanır'dan Müjde Ar'a kadar Yeşilçam'ın starlarıyla biraradaydınız. Neler hatırlıyorsunuz o yıllardan?
Benim için onlarla oynamak şerefti. Çünkü o dönemin sineması şimdiki gibi değildi, beş adam vardı ve ben onlarla oynuyordum. Bir Kadir İnanır'la, bir Tarık Akan'la, bu işe emek harcayan Eşref Kolçak'la, Ali Şen'le, Kadir Savun'la beraber çalışıyordum, büyüyordum. Bugün Kadir Savun'un yerini dolduracak hala birisi gelmedi.

TÜRK AİLE YAPISI BOZULDU
* Çok anı da vardır hafızanızda...
Elbette. Mesela Kadir İnanır çekimden önce bana hep 'Kaşlarını elinle yukarı yukarı kaldır' derdi, hala da hep kaşlarımı yukarı kaldırırım. İbrahim Tatlıses'le 'Yorgun' filmini çekiyoruz. Ben ortaokulda okuyorum ve çekimlerden dolayı okula gidemiyorum. Okuldan atacaklar beni. İbrahim Tatlıses'e 'Ben gelemiyorum artık' dedim. İbrahim Ağabey, 'Yarın geliyorum seninle, okula birlikte gidiyoruz ' dedi. Ve okulun bir numaralı adamı oldum.

* Bir dönem kaset de çıkarmıştınız. Neden? Moda diye mi?
Çocukluğumdan beri talep vardı. Küçük Emrah'a rakip yapmak istiyorlardı beni. Önce istemedim ama zaman öyle bir hale geldi ki yaptığınız iş insanlar için önemsiz olmaya başladı. Magazine haber olmuyorsanız, işinizi iyi yapsanız da bir manası yok. Ben pavyonda basılamam, o kadınla bu kadınla haberlerin çıkmasına izin vermem. Ama popüler olmayınca oyunculuk yapamıyorsunuz. Oyunculuğuma getirisi olsun diye kaset çıkardım.

* Şu anki magazin dünyasından dertlisiniz gibi...
Bu dönemin sanatçıları, hatta Türkiye'nin starları, çekirdek aileyi bozmak için ellerinden geleni yapıyor. Örf ve adetlerimizden uzak yaşantıları, birden fazla ilişkiyi aleni olarak yaşamalarıyla kötü örnek oluyor.