kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ağustos 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
Prof. Dr. Tevfik Özlü
Sağlık Hakkı

Hastanede polisin silahı tavana yapıştı!

Devlet Hastanesinde, Hasta Hakları Birim sorumlusuyum. Bir hastanın polis memuru olan refakatçisi, (uyarılmasına rağmen) elinde silah olan bir poşetle içeriye girmiş. İçerideki manyetik alan nedeniyle silah, cihazın tavanına yapışmış. Silahı almak için manyetik güç durduruldu. 50 bin YTL masraf çıktı. Sigorta şirketi bu gideri, polis memurundan talep ediyor. Hasta yakını, bu konuda haklarını öğrenmek için bize başvurdu.

Hasta ve yakınlarının hakları olduğu kadar yükümlülükleri de vardır. Sağlık kurumlarında canlarının istediği gibi, sorumsuzca davranamazlar. Kullanımlarına sunulan eşya ve cihazlara zarar veremezler. Görevliler veya oradaki diğer kişilerin maddi ve manevi varlıklarına saldırıda bulunamazlar. Hizmet alımı sırasında belirlenen usul ve kurallara uymak zorundadırlar. Yetkili ve görevlilerin uyarılarını kulak ardı edemezler. Hasta hakları; hastaların her halükarda haklı olduklarını varsayan 'hasta her zaman haklıdır, ne yapsa yeridir, hastanın astığı astık, kestiği kestiktir' türünden bir anlayışın savunucusu olamaz.

NAZİKÇE UYARILMALI
Söz konusu olay (eğer anlatıldığı gibi olmuşsa), hasta hakları değil; hasta sorumluluğu kapsamında ele alınması gereken bir konudur. Kasten olmasa da kamu kurumuna, kamu malına, kurumun cihaz ve malzemelerine zarar verilmiştir. Verilen hizmet aksamış, belki de birçok hastanın tetkiki zamanında yapılamamış, tedaviler ve ameliyatları gecikmiştir. Üstelik, uyarılmasına rağmen fiiline devam etmiştir. Bu nedenle bilinçli taksir kapsamında mütalaa edilebilir. Ancak olayın hasta hakları açısından irdelenmesi gereken tarafı; hasta yakınının uygun şekilde uyarılıp uyarılmadığıdır. Çünkü herhangi bir kişi MR cihazı olan odaya metal eşya ile girildiğinde bir zarar oluşacağını bilemez. Söz konusu ünitede hasta ve yakınlarının kolayca görebilecekleri bir yerde, rahatça okuyabilecekleri büyüklük ve şekilde yazılı uyarılar asılmış mıdır? Görevli kişiler hasta ve yakınını içeriye almadan, üzerlerinde herhangi bir metal eşya olup olmadığını sorgulayıp, varsa dışarıda bırakmaları gerektiğini söylemişler midir? Görevliler, silahı fark edipte mi uyarıda bulunmuşlardır? Eğer böyleyse, söz konusu kişi bu uyarıları dinlemeyip içeri girme teşebbüsünde bulunduğunda, uyarı daha geniş ve gerekçeli olarak tekrarlanmış mıdır? Bir tartışma yaşanmış mıdır? Hastanedeki güvenlik görevlileri haberdar edilmiş midir? Söz konusu zararın oluşmaması için birim çalışanları çaba sarf edip, ödevlerini yerine getirmişler midir? Doğru karar verebilmek için olayla ilgili bu tür ayrıntıların araştırılması, tarafların ve tanıkların dinlenmesi gerekir.