kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Ağustos 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Albarn: 'Blair'e müzisyen demeye bin şahit ister!'

Kaya GENÇ
Blur ve Gorillaz gruplarıyla tanınan Damon Albarn, geçen hafta bir konser için İstanbul'daydı. Otuz yıl önce İstanbul ve İzmir'i gezdiğini anlatan Albarn'la politika, müzik ve projeleri üzerine sohbet ettik..
İLİŞKİLİ HABERLER
Albarn: 'Blair'e müzisyen demeye bin şahit ister!'
Parkorman'da hava kararmaya başlayıp DANdadaDAN'ın heyecanına kapılan seyirciler kendilerini içkiye daha çok verirken, basına yalnızca 15 dakika ayıracakları söylenen The Good, The Bad & The Queen'le konuşma saatinin geldiği haber verildi. Sahneye Mor ve Ötesi yeni çıkmış, "Uyan ne olur uyan, o kadar çok şey var ki yarım kalan, yorulmuş olamazsın yaşamaktan," diye şarkılarını söylüyorlardı. Telefonda ekibin ancak 'yarısı'yla konuşabileceğimiz söylendi, diğer elemanlarla Roll'dan Derya Bengi konuşacaktı. Şansımıza bize grubun lideri Damon Albarn'la davulcu Tony Allen düştü. Albarn, yanına ilk gittiğimde kulisin dışında bir sandalyeye oturmuş, siyah şapkasından görünmeyen gözleriyle bir yerlere bakıyor ve Mor ve Ötesi'nin şarkısını dinliyordu. Perdeleri girdik ve halihazırda orada olan Allen'ın yanına oturduk. Kendisi büyük bir özenle tütün sarıyor, bir yandan da ifadesiz bir suratla odanın içine bakıyordu. Albarn daha soru sormadan lafa daldı. "Dün gece çok eğlendik, epey bir gezdik, çok güzeldi. Adını hatırlamadığım bir klübe götürdüler. Muhteşem bir şehir burası, nefesimi kesti..."

- İlk defa mı İstanbul'dasınız?
- Hayır, aslında neredeyse 30 yıl önce gelmiştim ben buraya. İstanbul ve İzmir'de epey dolanmıştım. Aradan geçen zaman içinde Türkiye'nin çok fazla değişmiş olduğunu görebiliyorum.

- Müzik de değişmiş mi? Türk müziğini biliyor musunuz?
- 70'lerde çok güzel, derin bir sesi olan bir adam vardı, adını şimdi unuttum, beni çok etkilemişti. Ben zaten Arap müziğine çok düşkünüm, takip ederim. Ama Türk müziğini çok iyi takip etmiş olduğumu söyleyemem.

- Burada ise sizi çok yakından takip eden birçok insan var. Bundan sonra yapacaklarınızı merak ediyorlar...
- Yeni bir albüm yapıyoruz. Bu kez konu Londra'daki modern hayat olmayacak ama. Farklı bir şey olacak. Bu arada elbette adımız da değişecek.

- İsimsiz bir grupta çalmak nasıl bir duygu? İsminizin olmayışı sizi özgürleştiriyor mu?
- İsmin bizim için pek bir önemi yok, zaten yeterince 'isim yapmış' gruplarda çaldık. Biz isimlerin artık önemli olmadığı bir noktadayız.