kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Temmuz 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Mehmet Gürs

Gürs: Gastronomi turizmiyle milyonlarca Euro kazanırız

SİNAN ÖZEDİNCİK
Uluslararası gastronomi zirvesine katılan ödüllü aşçımız Mehmet Gürs İstanbul'un gastronomi turizmi ile ön plana çıkarılabileceğini söyledi..
Gastronomik aktiviteler, ülkelerin tanıtımında giderek önem kazanıyor, tarihsel ve kültürel destinasyonların yanında tercih sebebi olarak ön plana çıkıyor. Bu gerçeğin en somut örneği Barselona. Bu şehir, her sene 500'e yakın yiyecek, içecek aktivitesine ev sahipliği yapıyor. Barselona Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Barselona'daki turizm gelirinin yüzde 30'dan fazlası gastronomi kökenli. Bunun parasal karşılığı ise 835 milyon Euro'yu aşıyor. Dünya'nın ikinci büyük gastronomi fuarının yapıldığı Barselona'ya her sene 60 ülkeden, 200 bine yakın katılımcı seyahat ediyor. Yemek yemek ve yerel malzemeyi tanımak için La Boqueria adlı yiyecek pazarına akın eden yabancı ziyaretçi sayısı, günlük 2 bin 500 civarında tespit edilirken, bu rakam Picasso Müzesi'ne giden ziyaretçi sayısına eşit. Gastronominin çekim gücü Barselona örneği ile açıkça ortada. Bütün bunları neden mi yazıyorum? Çünkü sahibi olduğu Mikla Restaurant'tan dünyanın önde gelen gazete ve dergilerinde övgü ile bahsedilen, ödüllü aşçımız Mehmet Gürs, "Türkiye belirli stratejik düzenlemeler yaparsa kısa sürede dünyanın önde gelen gastronomi destinasyonlarından biri olabilir. İstanbul da Barselona gibi gastronomi turizmi ile milyonlarca Euro kazanabilir." diyor.

TÜRKİYE'DEN İLK KATILAN GÜRS
Her sene, tüm dünyadaki mutfak trendlerine yön veren Rencontres International de la Gastronomie adlı zirveye, bu sene Mehmet Gürs de davet edildi. Dünyanın önde gelen 21 aşçısıyla birlikte Gürs, nisan ayında, Toulouse'daki zirvedeydi. Böylece Türkiye de ilk defa bu zirvede temsil edilmiş oldu. Michel Troisgros, Santi Santamaria, Tetsuya Wakuda, Eric Ripert ve Anne-Sophie Pic gibi büyük isimleri ağırlayan bu toplantıların amacı, uluslararası lider şefleri davet ile bir araya getirip, kafalarındaki fikirleri, yarattıkları yeni teknikleri ve tatları, interaktif bir ortamda gastronomi dünyası ile paylaşmalarını sağlamak. Gürs, zirveyi "Egolarından arınmış ve kendilerini ihtirasla mesleklerine adamış dahilerle çalışma keyfine sahip oldum. Gece gündüz tanıtımların, paylaşımların yapıldığı toplantılarda Alex Atala, Amazonlar'daki çiftliğinden Jaboticaba ve Tucupi getirerek hepimizi heyecanlandırırken, Anne Sophie ise 50 sene sonra üç Michelin'i kapan ilk kadın olup, ailesinin üçüncü yıldızlı üyesi olmanın gururunu taşıyordu. Bin 200'ü aşkın yiyecek, içecek profesyoneli ile dört gün boyunca derinlemesine bilgi, heyecan ve tatlar paylaşıldı" sözleriyle anlatıyor. Bu zirve ile birlikte Türkiye'nin uluslararası yiyecek, içecek dünyasında tanınması açısından çok önemli bir adım atılmış durumda.
Haberin fotoğrafları