kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Temmuz 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Bodrum'da bir kızıl ejderha

SAVAŞ AY
SAVAŞ AY
Neymiş? "07-07-07" şanslı uğurlu gün olacakmış." Bodrum için bugünün şansı ne ki? Bodrum Bodrum olalı böylesi bir alev topunu tepesinde hiç görmedi ki. 7 başlı bir kızıl ejderha gibi salınan, dolanan, yakan, yutan yalımlar kentin en dingin en dünya güzeli merkezlerine, Kızılağaç'a, Torba'ya saldırıyor, bütün bir gün boyu çabalar, uğraşlar sonuç vermiyor. Sonuç yüzlerce dekar ormanlık alan, makilik, koruluk kül... Sabahın saat 11'inde efsane müzik grubu Moğollar'ın davulcusu Engin Yörükoğlu çaldırıyor telefonumu. "Savaş yanıyoruz. Orman, dağ, tepe, evler, çiftlikler ne varsa yanıyor. Bodrum'dasın diye seni arıyorum ne olur bir şeyler yapsınlar.

HAYVANLAR TELEF
Yangının nerede başladığını soruyorum. Aynı panik atak içinde sözcükleri yutar gibi anlatıyor: "Kızılağaç bölgesi tamamen alevler içinde. Benim evin duvarına kadar geldi. Altı yerden birden aynı anda başlamış. Selahattin Pınar'ın yakınlarının kurduğu Altın çiftliği yutmak üzere." Çok sürmüyor. O dediği yere gitmem. Üzülerek görüyorum; Köylülerin evleri, ahırları kül olmuş. Hayvanlar telef, insanların çoğu kayıp, akibetleri belirsiz. Torba kavşağı, yani geçen hafta Barış Akarsu ve iki arkadaşının felaketine sebep olan o kavşak eş zamanlı çıkan yangınların kesişme noktası. Polisler yolu kesmiş, görev araçları dışında Kızılağaç yönüne göndermiyor. Yüzlerce kişi arabalarından inmiş devasa bir duvara dönüşen kızıl gri duman kitlesine bakarak ağlaşıyor. Birden gökyüzünde yangın uçakları beliriyor. Düne kadar dünyanın en sakin koylarından olan Torba'daki irili ufaklı tekneler telsiz emriyle demir alıp arkaya Hattat koyu'na sığınıyor. Çünkü uçaklar mavi bir merayı andıran dingin denize iniyor tonlarca suyu karınlarına biriktirip anında havalanıyor ve görüş mesafemiz içinde alevli tepelere suyu boca ediyor.

SÖNMEDİ SÖNEMEDİ

Görevliler karadan, denizden, havadan insanüstü bir gayretle mücadele veriyor bu kızıl ejdere ama sönmüyor söndürülmüyor bir türlü. Aksine yayılmasını arttırıp Kempinski Otel'e doğru dönüyor. Otel yönetimi 500 yakın konuğu ve elemanını dar acele tahliye ediyor. Çünkü su sporları kulübü bile alevler içinde kalmış bile. Terör mü, kaza mı, sabotaj mı diye laf ziyanlıkları yapan o kadar çok insan var ki. Ama bir yurttaşın şu cümlesi çok şaşırtıcı ve çarpıcı; " Kedilerin kuyruğuna gaz tenekesi bağlayıp ateşe veriyor sonra ormana salıyorlar hayvanı. Kedi çılgın gibi koşup dolaştıkça pek çok yere alev bulaşıyor ve yangın çok geniş bir alana yayılıyor bu yüzden...