Zaman yetmedi, yuh olsun!..

Türkiye'de cazın gelişimini yüreklendiren, cazın kadın askerlerinden, öncülerinden biriydi Nükhet Ruacan. Türkiye'de kentli müziğin gelişimine katkı sağlayan, 68 kuşağının en önemli kent-soylu müzisyenlerindendi. Müzik dünyası Nükhet Ruacan'ın hasta olduğunu uzun süredir biliyordu. Ama kimse toz kondurmak istemiyordu. Başta, üç yaş büyük ağabeyi Neşet Ruacan... Hem kişiliği hem müziği ile 'baba' olan Neşet Ağabey'in telefonda sesi hiç iyi gelmiyordu. "Kötüleştim... Zorlanıyorum..." diyebildi ilk hamlede. Konuşacak hali yoktu... "Çok emek verdi, çok," dedi. Kısa bir sessizlik oldu... Beni de incitmek istemiyordu. Sonra pes bir perdeden, kesik kesik hüzünle devam etti: "Ben daha önce müziğe başladım. Ondan üç yaş büyüğüm. Akademiye gidiyordu. Tatbikiye grafik bölümüne gidiyordu.. Önceleri pop müziği söylüyordu. Çok emek verdi.. Yurt dışında iyi hocaların yanına gitti. Performans ya da konser dediğin zaman sadece müziğin iyi olmasına çalışır, kendini öne atmazdı. Müzik iyi olmasa üzülürdü, sükse peşinde değildi. Bütün hayatını buna adadı... Sağlını bile ona göre ayarladı... Hiçbir zaman geri çekilmedi. Benden çok daha ayakta durma, sanata yaklaşma psikolojisi gösterdi. Hiçbir zaman öne çıkma gayreti olmadığı için hüsrana uğramadı. Doğru müzik yaptı. Samimi, içten müzik yaptı. İş icabı bir şey yapmadı. Her seferinde söylediği şarkıyı hissetti." Derin bir iç çekmeden sonra sustu... Kim bilir söyleyecek ne çok şeyi vardı. Üzgündü, çok üzgündü... Neşet Ağabey'le en kısa sürede görüşmek üzere vedalaştık...

İLK VE SON ALBÜM
Arkasından Türkiye'de cazın en sönük yıllarının kahraman savaşcısı, caz dünyasının 'Hoca'sı Emin Fındıkoğlu'nu aradım. Nükhet Ruacan, ilk kez Emin Hoca'nın orkestrasında çalışmıştı. Ortak paydası caz olan koca bir hayatı es geçmenin mümkün olmadığını düşünüp aramıştım usta piyanisti. Farklı bir yaklaşım, farklı bir duyarlılık bulacağımı biliyordum. Emin Hoca'nın söylediklerine aşağıdaki sütunlarda gördüğünüz gibi hiç dokunamadım. Telefonu kapattıktan sonra aslında ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Çeşitli vesilelerle Nükhet Ruacan'ı dinlemiştim. Onu dinlemeyi erteleyen dostlarımın kayıplarını telafi etmeleri artık mümkün değil. Çünkü Nükhet Ruacan'ın bir tek albümü var. Ruacan... Ne yazık ki, müzik piyasasını belirleyen yapımcı ve tüketiciler, henüz Nükhet Ruacan gibi üst kültüre hizmet eden sanatçılarla gerekli bağları kurabilmiş değiller. Hazırlıkları vardı.. Bir albüm daha yapmanın peşindeydi ama olmadı... Zaman yetmedi, yuh olsun... Nükhet Ruacan sanatından ödün vermeyen, adam yetiştiren ve bu özelliğiyle diğerlerinden ayrılan ve bu anlamda Türk caz tarihine damga vuran bir sanatçı. Son 10 yıldır Bilgi Üniversitesi'nde caz müziği dersleri veriyordu. Yetiştirdiği caz vokalistleri yeni kuşak müzisyenlerin başını çekiyor. Ruacan, yetiştirdiği öğrencileri uluslararası platforma taşımak için de büyük gayretler sarfetti. Kendi gibi yürekli dostu Zühal Focan ile kolları sıvadı. Estonya'da her yıl yapılan 'Genç Caz Vokalistleri' yarışmasında Türk cazına yer açabilmek için gece gündüz çalıştı. 'Nardis Genç Caz Vokalistleri' yarışmasına Zuhal Focan yüreğini, emeğini ve servetini Nükhet Ruacan bilgisini ve eğitimciliğini koydu. Pırıl pırıl bir dünya yarattılar. İlk katıldıkları yıl Evrim Özsuça Estonya'da birinci oldu. Sonra Ferhat Öz Estonya'yı ayağa kaldırdı. Şimdi sıra Özge Pınar'da... Bu gençlerin hepsi Nükhet Ruacan'ın öğrencisi.. Zuhal'in dediği gibi başka söze gerek var mı?