kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Nisan 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Bazı şeylere artık kendimizi alıştırmamız lazım kardeşim. Mesela İstanbul'da bi bina daha çöktü diye üzülmemeliyiz. Çünkü İstanbul böyle böyle, çöke çöke, kendiliğinden bitecek. İstanbul'un binalarının yarısından fazlası çürük. Geri kalanlarının da yanına dev çukurlar açıp biz çürütüyoruz. Bi hesap yaptım, zelzeleyi de kattığında, 50 yıl sonra İstanbul dümdüz! İstanbullunun da bunu pek kafaya taktığı yok. Zaten genelde millet de halinden mutlu Abuzittincim.. Benim gibi mutlu olmayan bi kaç kişi çıkabilir ama gerçek bu, çoğunluk mutlu.
"Milletin mutlu olduğunu nereden çıkardın?" diyeceksen ben çıkarmadım Tayyip bey çıkardı. Ve Başbakan milletin nasıl mutlu olacağını taa Ocak ayında söyledi.
"Göreceksiniz Borsa çok yakın tarihte 48 bin rakamını aşacak ve bütün milletimiz bundan büyük mutluluk duyacaktır" dedi. Ve dediği de Nisan ayının 25'inde aynen gerçekleşti. Ama gel gör ki bu milletin bi ferdi olarak Borsa böyle yükselirken ben bi türlü mutlu olamıyorum. Mutlu olamayınca da kendimden şüpheleniyorum. Bütün millet mutlu da ben niye değilim? Yoksa, ben milletten biri değil de bi illet miyim?
Mesela büyük mutluluk duymam gereken ama beni hiç mutlulandırmayan bi başka olay; hızlı tren! Ankara Eskişehir arasında hızlı tren deneme seferleri başlamış. Düşünebiliyor musun 230 kilometreye varan hızla Ankara'dan Eskişehir'e bir buçuk saatte gidilecekmiş. Fakat içimdeki şeytan "Siz bunun 95 kilometreyle gidenini devirip onca adamı öldürdünüz, 230 kilometre gidenini nasıl süreceksiniz?" diyip mutluluğumu engelliyor.
Gerçi şeytan efendinin çok haksız olduğu da söylenemez çünkü treni deviren zihniyet, bakanı, genel müdürü, genel müdür yardımcılarıyla tam kadro iş başında. Allah bilir, hızlı trenin ilk seferinde de, lokomotifi, bi vefa olsun diye treni deviren makinist ikilisine kullandıracaklardır. Şimdi o trene mutlu biçimde nasıl binilir kardeşim. Zaten, herhalde korkudan binecek adam bulunamadığından, trenin deneme seferleri, insan yerine vagonlara kum torbaları konarak yapılıyormuş Abuzittincim. Ben derim ki bu tren hep böyle kum torbalarıyla gitsin gelsin. "Hızlı trenin kumlusu" olsun..
Hem dünyada bi ilk, hem de, Allah vermesin, ilerde bi terslik vuku bulursa cana geleceğine kum torbasına gelsin.
Bu arada Cumhurbaşkanımız da (kötü bi sürpriz olmazsa) belli oldu. "İşte nihayet mutluluk duyabileceğim bi olay.." derken bu defa da çıkan çatlak sesler mutluluğumu gölgeledi.
"Efendim Tayyip beyle Abdullah beyin arasında ne fark var.. Ha o, ha öteki !"
Biraz insaf.. Daha ne kadar fark olacak.. Neresinden başlim.. Bi kere ayakkabı numaraları. Sonra... Nise, uzatmim. Hadi, münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş .