Batan Bakan pislik içindeydi

Geçen akşam rüyamda batan bir bakanı gördüm. Perişan haldeydi. Gözleri görmüyor kör gibi davranıyordu. Fazlaca kamburu olduğunu gördüm acıdım haline. Öyle bir batağa saplanmış ki onu kimse kurtaramıyordu. Çığlık çığlığa bağırıyordu, ne olur beni bu bataklıkta yalnız bırakmayın diye.
Ancak o da ne? Birlikte yola çıktıkları Batan Bakan'ın Cumhurbaşkanı seçimlerinden sonra olası kabinede yer alamayacağını yalakaları da görebilmiş ve pisliklerini örtmek zorunda kaldıkları Bakan'ı bataklıkta kaderi ile baş başa bırakmışlardı. Bunu yapmaya mecburdular yoksa onlarda birlikte bataklığa saplanacaklardı.
Batan Bakan battıkça her tarafından yeşil fışkırıyordu . Bir ara gördüm ki bataklık, Nil nehrindeki gibi yemyeşil olmuştu. Yeşili gören ABD yetkilileri heyecanlanıp hemen CIA uzmanlarını çağırıyordu. CIA uzmanları ellerinde sabıkalıların dosyasında bataklıkta batan bakanın ismini ve günahlarını araştırıyordu. Birden CIA uzmanının 'yine mi sen' diye bataklıktaki zavallı adama hiddetlendiğini gördüm. Bataklıktaki bakan adam ne yapayım alışkanlık bu. Alıştık pislikleri yutmaya, bu alışkanlıklarımdan vazgeçemiyorum dediğini duyduğumda acıdım kendisine.
Uyandığımda gördüklerimin rüyadan ibaret olduğunu görünce, batan bakanın neden cumhurbaşkanı adayını merak ettiğini düşündüm. Bir kuş geldi ve şöyle fısıldadı 'Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa, yeni Başbakan yeni hükümet kuracak. Batan bakan da, ben bu bataklıkta iken yeni kabineye beni almazlar, çünkü altıma yaptığım pisliğin kokusu her tarafa yayılmış' derler. Onun için ben kabinenin değişmesini istemiyorum ki kimse benim ne halt ettiğimi öğrenmesin. Hatta gerekirse Anayasa değiştirilsin ve ömür boyu beni bataklıkta bulanan Bakan olarak ilan etsinler. Ya Bakanlığım giderse nasıl hesap veririm diyordu. Ben de kendisine merak etme senin ve yandaşlarının hesap verme günü yakındır dediğimde başladı anırmaya. İyi ki de gördüğüm rüyaymış, yoksa çok üzülürdüm.