kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Nisan 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
YILMAZ ÖZDİL

Knut...

Bazı gazeteciler diyor ki...
"Çankaya Köşkü'ne kadın bakan Nimet Çubukçu çıkarsa, şaşmayın."
Niye şaşalım ki...
Şans, talih bu.
Adı üstünde, "Nimet Abla..."
Çıkabilir!
Yazıya böyle girdim ama, inanın gırgır geçecek halim yok... Danıştay, Rahip, Hrant, Malatya... Tehdit alıyorlardı, öldürüldüler. Göz göre göre... Hep aynı terane.
Gelin sizi Almanya'ya gezmeye götüreyim, biraz kafamızı dağıtalım, sonra döneriz bu mevzuda memlekete...
Berlin Hayvanat Bahçesi'nde bir kutup ayısı var, adı Tosca... İki yavru doğurdu, 4 ay önce... Biri, 4 günlükken öldü. Öbürü, 44 gün kuvözde kaldı. Hayata tutundu. "Knut" koydular adını... Ama bir sorun vardı. Anne, bunalıma girmişti. Knut'u dışladı, bakmadı. Biberonla beslediler, 810 gramdan, 10 kiloya çıkarmayı başardılar. Boyu, 60 santime geldi.
O sırada tartışma başladı. Kutup ayılarını en az 2 yıl annesinin beslemesi gerekiyordu. Aksi halde, davranış bozukluğu gösterecekti. Nitekim, aslında yırtıcı bir hayvan olan Knut, bakıcısını, babası zannediyordu. Nazi kılıklı yetkili hıyarlardan biri çıktı, "iğneyle öldürelim, daha iyi" dedi.
Almanya ayağa kalktı.
Çocuklar, Hükümet'i mektup yağmuruna tuttu, "koruyun" diye...
Gazeteler, Knut'un dramını yazmaya başladı. Ve hadise, toplumsal histeriye dönüştü.
Minik ayıcık, şöhret oldu.
Vanity Fair dergisine kapak yapıldı. Hem de Leonardo di Caprio ile birlikte... Marka haline geldi. Oyuncakları çıktı piyasaya. Tişörtü, anahtarlığı, cep telefonu logosu falan yapılıyor. Haribo, yumuşak ayıcık şekerlerine Knut biçimlisini ekliyor... E bu sayede, Berlin Hayvanat Bahçesi'nin Borsa'daki hisse senetleri tavan yaptı, değeri yüzde 112 arttı. Ziyaretçi patlaması yaşandı. Hergün 20 bin kişi görmeye geliyor. İtalya Başbakanı bile geldi... Zaten gelinmeyecek gibi değil. Bebek bu. Karbeyaz tüylü minicik yavru. Şımarıyor. Agucuk gugucuk yapıyor. Sempatik tavırlar takınıyor. Yersin yani.
Geçen hafta aniden ateşi çıktı mesela... Yürekler ağızlara geldi. Meğer, diş çıkarıyormuş. Sağ üst azı dişi... Manşet oldu! Özel battaniyesine sarılarak yatıyor, antibiyotik alıyor. Veterinerler seferber.
Ve, zurnanın zırt dediği yer...
İmzasız bir mektup aldı, Berlin Hayvanat Bahçesi... Gönderici adresi, belirsiz. El yazısıyla yazılmış. "Knut, perşembe günü ölecek" diyor özetle... Resmen, tehdit mektubu.
Anında alarm verildi.
Adeta sıkıyönetim ilan edildi. Knut'u koruyan görevli sayısı, 3'ten 15'e çıkarıldı. Polis, hem içerde, hem dışarda sivil ekiplerle önlem aldı... Çünkü biliyorlar ki, Knut'un kılına zarar gelirse, Berlin'de bir tane yönetici koltuğunda oturamaz. Alayını görevden alırlar. İlgili bakan istifa etmek zorunda kalır.
Dönelim memlekete...
Şık bir laf vardır bizde, "talihsiz bedeviyi, çölde, kutup ayısı öper" diye... Öyle.
Orası Almanya.
Burası Türkiye.
Maalesef, kutup ayısı kadar değeri yok insanımızın, bu ülkede.