|
|
|
|
|
|
|
Kısırlığa karşı ''ya tutarsa'' tedavisi
Tıpta ''amprik tedavi'' olarak adlandırılan ''ya tutarsa'' mantığıyla denenen yöntemlerin, henüz başarısı kanıtlanmadığı için önerilmediği bildirildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı ve Tüp Bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Gülekli, kısırlığa karşı tedavi amacıyla lenfosit aşısı, embriyo yapıştırıcısı, heparin (kan sulandırıcı ilaç), aspirin gibi bazı yöntemlerin uygulandığını belirtti.
Tıpta bu duruma, daha önce değişik hekimlere giderek, hamile kalamayan kadınlar için önerilen değişik tedavi yöntemleri olarak rastlandığını ifade eden Prof. Dr. Gülekli, etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamış bu uygulamaları, ''amprik (ya tutarsa) tedavi'' olarak adlandırdıklarını belirtti. Prof.
Dr. Gülekli, şunları söyledi:
''Bazı bayanlar zaten o tedavi ayında gebe kalacaksa, sanki bu tedavi biçimi uygulandığı için olmuş gibi algılanıyor. Bu tarz tedavi yöntemlerinin gerçekten etkili olup olmadığını anlamak için başarısının kanıtlanmış olması lazım. Bugün bu tarz uygulamaların tümü, kanıta dayalı tıp adı altında incelemeye alındı.''
Prof. Dr. Gülekli, bir yöntemin başarısının kanıtlanması için kontrollü olarak, rastgele seçilmiş, aynı tarz şikayetleri bulunan kadınlar üzerinde karşılaştırmalar yapılarak çalışılması gerektiğini belirterek, lenfosit immünoterapisi denilen aşı yöntemi için de araştırmaların son derece kısıtlı olduğunu söyledi.
Erkekten alınan kan içindeki lenfosit hücrelerini, kadına uygulamak olan lenfosit aşısı yönteminin, tekrarlayan gebelik kaybı olan çiftlerin yanında nedeni belirlenmeyen kısırlık durumlarında uygulandığını anlatan Prof. Dr. Gülekli, ''Bu alandaki çalışmalar son derece kısıtlı. Hastalara maddi olarak bir takım yükler getirmesi dışında bir faydasının bulunduğu bilimsel olarak gösterilemedi'' dedi.
''DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR ÖRNEĞİ...''
Bir hastanın uygulanan bu tür yöntemlerle hamile kalmasının, herkeste başarılı olacağı anlamına gelmediğini ifade eden Prof. Dr. Gülekli, şunları kaydetti:
''Bazı bayanlar için yapılabilecek fazla bir şey yok. Örneğin yumurtalığın içindeki yumurta sayısı azalmışsa dışarıdan bir takım maddeler vererek, yeni yumurtalar üretmemiz çok mümkün değil. Bugünkü tıbbın ulaştığı imkanlar sadece verdiğimiz ilaçlarla yumurtalığın içinde var olan yumurtaların ortaya çıkmasını sağlıyor. Gebe kalma olasılığı başka nedenlerle azalmış bir hanıma aspirin vererek şansını artırmak, tesadüfe kalmış bir şey. O hanım aspirin yerine bal yiyor olsa, o ay ihtimal varsa yine gebe kalacak. Ancak hastalar, denize düşen yılana sarılır örneği, defalarca deneyip gebe kalamadığı için bu yöntemlere yöneliyor. Bu ülkede yıllarca zakkum denendi, ama etkinliği yoktu.''
Hastalara kanıtlanmamış yöntemleri önermediklerini bildiren Prof. Dr. Gülekli, ''Bu alanda daha çok çalışmalar yapılması gerekiyor. Bilim (ya tutarsa) mantığıyla iş yapmaz'' dedi.
AA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|