| |
Siyasetin finansmanı
Maliye Bakanı Unakıtan'ın yakın çevresine fısıldadıklarına dayandırılan bir parti ve liderinin banka hesaplarındaki "muazzam para" iddiası, her fırsatta gündeme getirmeye çalıştığımız "Siyasetin finansmanı" yarasına derman arayışları başlatmalı. Çünkü o yara kurutulmadan siyaset temizlenemez.
Gerçi haber, biraz "hedef şaşırtma" izlenimi veriyor ama yine de biz iyiniyetle irdeleyelim. Yeni Şafak gazetesinin dün "Unakıtan bombası" başlığıyla verdiği haberden söz ediyoruz. Maliye Bakanı'nın yakın çevresine yaptığı açıklamaya dayandırılan habere göre, bir siyasi partinin banka hesabında 150 milyon YTL bulunuyor. Bitmedi; o partinin liderinin şahsi hesabında da milyon YTL ile ifade edilebilecek para var. Haberde, kalantor parti ile lideriyle ilgili tek ipucu veriliyor: Yeni genel merkez binası inşa ettiren parti. Bu tarife uyan iki parti sözkonusu: 2004'te inşa ettirdiği genel merkeze taşınan MHP ile genel merkez inşaatı bitmek üzere olan CHP. Özenle kurulmuş bu cümleyle CHP çağrışımı yaptırılmak istenip istenmediğini bilmiyoruz ama haberdeki bir başka ifade ile izlerin karıştırılması da ihmal edilmemiş: "Muhalefet partilerinden biri ve onun genel başkanı..." Doğrudan CHP hedef gösterilecek olsa "Ana Muhalefet Partisi" tanımı yapılması gerekmiyor mu? Yine haberde "Genel merkez inşaatı" ile ilgili cümle de bilinçli biçimde havada bırakılmış: "Son dönemde genel merkez inşaatına önemli harcamalar yapan parti." Son dönemin zaman sınırı ne? CHP'nin binası 10 milyon dolara mal oluyor, MHP ise 17 milyon dolar harcadığına göre, önemli ile kastedilen tutar ne kadar?
CHP iki kez damdan düştü 50 bin YTL'nin üstündeki banka hesaplarını denetletme yetkisine sahip olan Maliye Bakanı'nın bu şekilde ulaştığı sırları uluorta açıklamasının ne denli etik olduğu elbette tartışılabilir. Ancak biz Unakıtan'ın durduk yerde CHP ile bir kavga çıkarmanın, hele akçalı polemiklere girmenin özellikle kendisi için siyasi yararı olmayacağını bilecek kadar deneyim sahibi olduğunu sanıyoruz. Nitekim Baykal sıcağı sıcağına yaptığı açıklamayla "Hodri meydan" deyiverdi. Verdiği bilgiye göre, CHP'nin banka hesaplarında 25 milyon YTL var. Bunun 22.6 milyon YTL'si hazineden alınan 2006 yılı yardımı. Kendi adına hesapların dökümünü vermedi ama sözü edilen "milyon" YTL ile uzaktanyakından ilgisi bulunmadığını ilan etti. (Bu rakamlar AK Parti'nin çok varlıklı olduğunu gösteriyor: İktidar partisi, internet sitesindeki bilançosuna göre, 2005'i 18.1 milyon YTL gelir fazlasıyla kapattı. 2006'daki hazine yardımı 40 milyon YTL'yi de ekleyince, 58 milyon YTL nakite sahip.) Siyasi yaşamı boyunca mal varlığı iki kez hazineye devredilen (1953'te Demokrat Parti iktidarı kararıyla ve 12 Eylül 1980 müdahalesinin ardından tüm siyasi partilerin kapatılmasıyla) CHP'nin hesaplarını gizlemesi olasılığına herhalde pek inanan çıkmaz. Baykal'ın para işlerinden ne denli uzak ve bu konuda ne kadar titiz olduğunu da sevmeyenleri dahil herkes kabul ediyor. Ayrıca geçmişteki örneklerden, genellikle sık sık kapatılan veya kapatılma tehlikesi altında bulunan siyasi partilerin mal varlıklarını gizlediklerini ya da şahısların üstünde gösterdiklerini çok iyi biliyoruz. Bir süre daha devam edeceğini sandığımız bu tartışmanın, Meclis'te liderlerin mal varlıklarıyla ilgili iddiaların karşılıklı aklanması örneği gibi bir sonla bitmemesini diliyoruz. İddialar hiç değilse, siyasetin finansmanı konusunda şeffaflık sağlayacak girişimlerin tetikleyicisi işlevini görürse, Unakıtan bilerek veya bilmeyerek Türk politikasına büyük bir iyilik yapmış olur. Biz de kendisini alkışlarız...
|