kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Kafeler ve kahveler

Oldum bittim "kafeler" beni ilgilendirir... Tabii kafe haberleri de... Cuma sabahı, gazetelerin ilk sayfaları AKP'nin kendini ayağından vurması anlamına gelen "zina" odaklı gel-git'leriyle doluydu. Buna hayıflanırken, Radikal'in ikinci sayfasının dibine sıkıştırılmış "Kafelere Fransız öpücüğü" başlıklı bir haber ile rastlaştım. Sanki haber benim önüme çıkıp yolumu kesti... Bizim gençliğimizde Paris bir kültür kabesiydi... Paris deyince bir de oranın kafeleri akla gelirdi... İlk kitabımın ve şimdi bu köşenin adı olan "Kanatlı Karınca" da Paris'teki bir kafenin adı... Kitaba ve köşeye başlık olan yazının başlangıcında kafeleri o zaman şöyle anlatıyordum: "Fransa'da 'çat kapı' gece misafirlikleri pek adetten değildir. Bahçeli banliyö evlerinde dahi, hem de tatil günlerinde bile olsa, şen kahkahaların, cıvıltılı çocuk seslerinin sokaklara yansıdığı pek görülmez. Endüstrinin 'haldır haldır' temposu; insanlar arası ilişkiler 'protokolünü' de kendine göre düzenlemiştir. Bu nedenle, insanlar arası ilişki ihtiyacı, evlerin salonları yerine, büyük mağazaların satış reyonlarındaki tesadüfi karşılaşmalarda veya havaların bozması ile yazın okşayıcı güneşi altında sere serpe uzandıkları kaldırımlardan camlar arkasındaki kışlık yerlerine sıkışmak için derlenip toparlanan mahalle kafelerinin Amerikan barlarında giderilmeye çalışılır." "Kanatlı Karınca" adlı ilk kitabımı o zaman Nisan Yayınları'nın sahibi olan Mehmet Güreli basmıştı. Hoş bir tesadüf, Mehmet Güreli'nin dayısı rahmetli Salah Birsel 1976 yılında yayınlanan "Kahveler Kitabı" adlı eserinde İstanbul kahvelerini anlatır. Radikal'deki haber yaşamımızın bir bölümünü bıraktığımız "Fransız kafe kültürü efsanesinin" sona ermek üzere olmasından söz etmekteydi... Son on beş yıl içinde Paris'teki kafelerin sayısı yüz elli binden altmış bine düşmüş... Kafelerin irtifa kaybetmeleri yeni değil... Çok öncelerden Amerikan hamburgercileri Fransız kafelerin yerini almaya başlamıştı bile. Nitekim, sözü geçen haberde "Fransız vatandaşlarının yiyip içmeye geçmişte olduğu kadar zaman ayırmadığı" da vurgulanıyordu... Demek ki, Fransa'da zamanın temposu daha da artmış... Sanayi sonrası toplumun hızı ülkeleri sardıkça zamanın kullanım biçimi de değişiyor... Hürriyet'in Cuma Eki ise Türkiye'nin "dekorasyon" açısından en güzel on kafesini belirlemişti... Bunlar bizim babadan kalma, işsiz yığınlarını barındıran kahveler değil, Fransız usulü yaşamın uzantısı kafelerdi... Sokak arası kahveler... Metropol kafeleri... Fransız kafeleri... Kahveler ve kafeler söz konusu olduğunda aklıma hemen, bu mekanlarda yazmayı seven birçok yazardan biri olan Nobel ödüllü Mısırlı yazar Necip Mahfuz'un yazılarını kırk yıldır devam ettiği bir kahvede yazması düşüyor. Türkiye Fransız kafelerine yaklaştıkça, Fransa da daha tempolu bir hayata geçiyor... Bizim kahvelerimizin nitelik değiştirmesi ise tüm toplumun değişimi anlamına geliyor... Onlar değiştiğinde Türkiye de değişecek. Ya da Türkiye değiştiğinde kahvelerimiz de değişecek.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir valinin bayramı   / 14-11-2004
 Türk'ün Türk'ten önceki dostu Norveçli mi?   / 07-11-2004
 Değişime Fransız kalmayın   / 31-10-2004
 Viyana tepelerinde   / 24-10-2004
 Ramazan pidesi   / 17-10-2004
 Kars - Mardin hattı   / 10-10-2004
 Amelie'nin Eylülü   / 03-10-2004
 Uğurlu Perşembe...   / 26-09-2004
 Kafeler ve kahveler   / 19-09-2004
 İspanyol kadınları neden uzun yaşar?   / 12-09-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Cem Yılmaz bu filmi ne için yaptı?
Siz hiç küfretmiyor...
MEHMET ALTAN
Kasım günleri
Her insanın kendi özel tarihi var. Bazen...
ALİ POYRAZOĞLU
Hoşgeldin Bülent...
Ben onu biliyordum... O da beni.
ÖNCEL ÖZİÇER
Cem'e methiye düzdüm, var mı?
Tam bir hafta önce bugün...
Uçağa Mercedes'li servis
Uçağa Mercedes'li servis
Frankfurt'ta 90 milyon euro harcayarak yeni bir first class terminali...
Pasaportlu dünyaya tarihsel gezi
Pasaportlu dünyaya tarihsel gezi
2. Dünya Savaşı yıllarında TC pasaportu taşımak için her şeyini...
Sağlığımızın sigortası enzimler
Enzimler birçok hastalığın tedavisinde önemli rol oynuyor. Vücudun...
O bizi yalnız bırakmaz
İrfan Korkmazlar geçirdiği beyin kanamasının ardından komaya girdi.
Yoksa Anis de mi Bizans'tan?
Bizans tarihinin ünlü uzmanlarının bizden olması gerek. Bizans'ın kültürünü,...
Onlar 'kadrolu akşamcılar'
Rakı tutkunlarının damak tadını bir avuç degüstatör yani tat uzmanı belirliyor.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.