kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Onlar 'kadrolu akşamcılar'
Onlar 'kadrolu akşamcılar'
Rakının göbeği makbul
Herkesten uzman olmaz

Aslan sütü profesörü iş başında

Bir masanın çevresinde sabahtan akşama kadar onlarca kez rakı tadıyorlar. Çünkü bu onların işi. Sayıları bir elin parmakları kadar olan rakı degüstatörleri tanklarda 60-75 gün dinlendirilen rakı şişelenmeden önce kalitesine bakıp lezzetine onay veriyor.


Onlar 'kadrolu akşamcılar'

Rakı tutkunlarının damak tadını bir avuç degüstatör yani tat uzmanı belirliyor. Rakı degüstatörleri şişelenmeden önce tanklarda kıvama gelen rakıya son onayı veriyor. Uzmanlar bir masanın başında akşama kadar rakı tadarak not veriyor.

Türk halkının vazgeçemediği keyiflerden biri olan rakı, sayıları ancak 10'u bulan rakı degüstatörlerinin kontrolünden sonra içki masalarına ulaşıyor. Şişenin dibini gören her alemcinin kendini uzman sayması bir yana degüstatörlerin sayısı gerçekten çok az. Degüstatörlük mesleği sürekli şarap ile anılsa da, Türkiye'de sadece rakının tadımını yapan uzman degüstatörler de bulunuyor. İyi bir rakı degüstatörünün yetişmesi ise, en az 20- 25 yıllık bir tecrübe gerektiriyor. Uzmanları, rakıda belirli bir kalite ve standardı tutturabilmenin oldukça zor olduğunu söylüyor. Degüstasyon işleminde beş duyu organı kullanılıyor. Rakı üretiminin her aşamasında yer alan degüstatörlerin önemli rolü ise, şişelemeden hemen önceki aşamada başlıyor.

Tanklarda dinlenen rakı ancak onların damak tadından geçerse şişelere konuyor. Kontrollerde tadı, rengi ve kokusu standartların dışında olan rakı, şişelenemiyor. Tekel'in özelleştirilmesiyle Türkiye'deki beş rakı fabrikasını alan Mey Alkollü İçkiler şirketinin Paşabahçe'de bulunan İstanbul İçki Fabrikası'nda bu iş için özel rakı degüstasyon odası bulunuyor. Uzmanlar bu odada bir araya gelerek, rakının şişelenmeden önceki son durumunu kontrol ediyorlar. İlk bakışta yaptıkları iş, bir rakı sofrasındaki sohbetmiş gibi gözüküyor. Ancak, onlar rakının renginden, kokusuna, damakta bıraktığı tattan, içimine kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar denetliyor. Bunu yaparken de önlerindeki kağıtlara kontrol ettikleri rakılar için notlar veriyorlar. Yapılan kontroller aynı gün içinde defalarca tekrarlanıyor. Masanın üzerinde bulunan leblebi ve kuru ekmek de bu sık tekrar yüzünden damakta kalan rakı tadını almak için kullanılıyor. Rakı uzmanlarının mesaileri fabrikadan çıktıktan sonra da bitmiyor. Rakı şişesini kapan eş-dost yanlarına geliyor ve rakının kalitesi hakkındaki görüşlerini alıyor.

Degüstatörler, hemen her alemcinin kendisini rakı uzmanı olarak gördüğünü düşünüyor. 30 yıldır Paşabahçe'deki İstanbul Rakı Fabrikası'nda rakı degüstatörü olarak çalışan Orhan Uyutan "Bir rakı uzmanının yetişmesi 20-25 yıl sürer" diyor. Uyutan, Tekel'in iç kurslarını bitirdikten sonra işe başlamış. Tekel özelleştirilince de emekli olmuş. Şimdi aynı fabrikada yeni şirketi için çalışıyor.

BİLİM DALI OLACAK
Rakı'da belirli bir standart olduğunu ve bu standardı tutturmaları gerektiğini anlatan Orhan Uyutan, "Bunun için çok dikkatli ve disiplinli çalışıyoruz. 20 tonluk 10 adet tankımız var. Rakı şişelenmeden önce bu tanklardan örnekler alarak, degüstasyon işleminden geçiriyoruz" diyor. Uyutan, "Bu işle ilgili eğitim almak gerekiyor. Bu bir bilim dalı haline gelecektir. Herkes şarap uzmanlarını bilir ancak, rakının da uzmanlarının olduğu pek kimsenin aklına gelmiyor. Gerçi alemcilerin hepsi kendisini rakı degüstatörü olarak görür. Ama gerçek uzmanlık farklıdır" diyor. Rakının iyi mi, kötü mü olduğunu artık renginden tanıyabildiğini ifade eden Uyutan şunları söylüyor: "Bu iş için 5 duyu organımı kullanıyorum. Artık duyu organlarımız rakıya aşina olmuş. Fabrikadan çıkınca bazen arkadaşlar rakı masası kurar, beni de çağırırlar. Rakı üzerine soruların ardı arkası kesilmez. Benim içtiğim rakıyı gönül rahatlığıyla içerler"

Güngör Karakuş

DİĞER GURME HABERLERİ
 Yoksa Anis de mi Bizans'tan?
 Picasso'nun en sevdiği tatlı, armut tatlısıydı
 Güllaç her kapıyı açar mı?
 Küçük şişedeki doyulmaz lezzet
 Otel olan Samode Sarayı ve hüzünlü Taj Mahal
 Oruç hoşgörü ve paylaşma sembolü
 Baharatı bize keşifler mi getirdi?
 İnsanı ve doğasıyla şaşırtıcı bir ada
 Şerbeti ne çabuk unuttuk
 Sokaktan restorana içli köfte
 Bu şarap muz kabuğu kokuyor
 Yemeğin lezzeti kokusunda
 Türk Mutfağı Ferran Adria'dan ne öğrenir?
 Hint kıtasından Antep mutfağına
 Sokak yemekleri tarihe karışıyor
 Şarabın ve yemeğin izinde Kapadokya
 Dışı kıtır içi pamuk gibi yumuşacık
 Pisboğaz imparator İstanbul sokaklarında
 Sofrada vicdan yapmayın
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
    Röportaj
  » Gurme
    İyi Yaşa
AHMET ÖRS
Lades kemiği artık unutuldu
Bir zamanlar tavuk sofraya...
Yansımalar Pervane'yi tanıtacak
Yansımalar Pervane'yi tanıtacak
Bab-ı Esrar ve Serzeniş albümleri ile geniş bir dinleyici kitlesine...
Ama Dablam'a çıkan ilk Türk
Ama Dablam'a çıkan ilk Türk
Dört yıl önce Everest'e tırmanan Tunç Fındık geçtiğimiz günlerde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.