Denizde can telaşı
Tren kazası epeyce gerilerde kaldı. Toplumun her kesimi bu kazada kendine uygun bir cephe bulup yorumlar yaptı, ahkamlar kesti. Ve Türkiye'ye yakışan bir şekilde defter kapandı gibi görünüyor. Fakat, ulaşım sektörümüzün bu derece ilerlemesi, gün geçtikce ivme kazanmasına rağmen mevzuatlarda sistem güvenliği adına yapılan hiçbir şey yok. Örneğini aşağıda vereceğiz ve siz de soracaksınız; Bu gemileri kim denetliyor? Ya da denetliyor mu? Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) bünyesinde faaliyet gösteren Şehirhatları İşletmesi Müdürlüğü'nün Boğazlar ve Marmara Denizi'nde sefer yapan gemilerinde (vapur ve arabalı) kullanılan can yelekleri standartlara uygun mu? Bu gemilerle seyahat eden İstanbul halkının can güvenliği var mı? Eminönü'den Kadıköy'e hareket eden, yaz aylarında 2.100, kışın 1.600 yolcu taşıma kapasiteli M/S Prof. Dr. Aykut Barka Vapuru'nun bir deniz kazası yaşanması durumunda nasıl bir felaket tablosu ortaya çıkabilir? Standartlara uymayan can yelekleri sebebiyle, dünyaya maskara olacak bir gürültü çıkartır, bu kaza. Çünkü, TDİ gemilerindeki can yeleklerinin kaldırma kuvvetleri yetersiz. Dış yüzeydeki pamuklu kumaş, içindeki malzeme tam bir evlere şenlik havasında adeta iş olsun diye koyulmuş gibi. Denizcilik sektöründe anayasa gibi kabul edilen Uluslararası Denizde Can Emniyeti Sözleşmesine (SOLAS- Safety Of Life At Sea) göre, TDİ'nin gemilerindekiler kesinlikle can yeleği değil. Can yeleklerinin seyir bölgesine göre 100 veya 150 Newton kaldırma kuvvetine sahip olması gerekir. Ayrıca bir çok özelliğinin yanı sıra -30 ile 65 arasındaki sıcaklık testi, batma testi, yanmazlık testi, ağırlık testi, omuz bölümüne bağlı ağırlık testi ve suda performans testi gibi bir çok uygulamalardan geçmesi icap eder. Bu uygulamalar, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO- International Maritime Organization) tarafından 1 Mayıs 1992 yılında kesin kararla yürürlüğe sokuldu. Üye devletlerin bu kesin karara uyması istendi. Bize gönderilen karar PTT'de kaybolmuş olmalı. Acaba, strafor türü dolgu maddesinden, pamuk bezden imal edilmiş ve sadece TDİ Şehirhatları gemilerinde kullanılan can yelekleri hangi testlere tabi tutuldu? Ne tür bir standart anlayışıyla gemilere kondu. Yılardır İstanbul'un deniz ulaşımına yeni açılım getiremeyen, özelleştirilecek kurum konumuyla gün geçtikce kan kaybeden TDİ'nin, yolcu can güvenliğini, yönetiminde denizcilikten anlayan insanların olmasına rağmen ihmal etmesi, anlaşılacak bir hadise mi?
Ucuz Çin malı yelekler Daha önce de benzeri bir can yeleği olayını gündeme getirmiştim. Birilerinin Çin'den ucuza getirip, TSE'den standart alamayan, CE markası bulunmayan can yeleklerini TDİ'ye nasıl kaskallamaya çalıştığına dikkat çekmiştik. Bu ikinci vaka. Ancak, can yeleği ihmalinde Denizcilik Müsteşarlığı'na bağlı İstanbul Bölge Müdürlüğü'nün de sorumluluğu bulunuyor. Donatanın (gemi işleticisi) kurallara uygun olarak donattığı bir geminin yıllık denetlemesini İstanbul Bölge Müdürlüğü yapmaktadır. Neticede de "Denize Elverişlilik Belgesi" tanzim eder, "Yolcu Gemisi Emniyet Belgesi" verir. Biz de nasıl olduğunu çözemedim. Devletin gemisi batar mı? Devletin gemisinde devletin memurları eksik arar mı? Sorularına kedilerince cevap verip, gemileri denize salmışlar anlaşılan...
|