|
|
|
|
|
|
Mutlu bir çift olmak zor değil
Bazı çiftler o kadar mutludur ki, bazen yapmacık olup olmadıklarını merak edersiniz. Peki bu çiftlerin ortak özelliklerini biliyor musunuz? Bu yazıyı okuduktan sonra sizin ilişkinizin de küçük değişikliklerle en az onlarınki kadar mutlu bir ilişki haline dönüşeceğini göreceksiniz.
Kimi sürekli birbirini yer, kimi ise o kadar mutludur ki, en pozitif insanı bile kıskançlıktan çatlatır. Mutlu bir ilişkiniz olsa bile, onlara bakarken kendi ilişkinizde bir şeylerin eksik olduğunu hissedersiniz. Peki onlarda olan ama sizde olmayan o şey nedir? Durun canım, olağanüstü bir şey de beklemeyin! Onların yaptıkları aslında çok basit ve herkes tarafından yapılabilir. "Dört dörtlük bir mutluluk yakalamak her çiftin elinde" diyor "Don't Bet On the Prince" (Prense Bahis Oynamayın) adlı kitabında yazar Gilda Carle. Sevgiliniz veya eşinizle yaşadıklarınıza birkaç yeni prensip veya alışkanlık ekledikten sonra, mutluluğun sandığınız kadar uzakta olmadığını göreceksiniz. Mutlu çiftlerin alışkanlıklarını deneyin, kısa sürede dolu dolu yaşadığınızı fark edeceksiniz.
VAZGEÇMEYİN İlişkinin ilk zamanlarında yapışık bir hayat yaşamak normal, ama zaman geçtikçe hâlâ yapışık ikiz gibi geziyorsanız, bu tehlikeli bir durumdur. Mutlaka tek başınıza yapmak istediğiniz şeyler vardır. Bazı zevkleriniz örtüşmeyebilir. Örneğin siz romantik filmleri severken, o aksiyon filmlerini tercih edebilir. Eğer ikinizden biri sırf diğerinin hoşuna gitsin diye kendi alışkanlıklarından ödün verirse, tehlike sinyalleri çalmaya başlar. Yazar Michael Broder da bu tezi savunuyor: "İlişki uğruna kişiliğinizi katlederseniz, bu durum ilişkinizin geleceği için hiç de sağlıklı değil." Uzun ve mutlu bir beraberlik istiyorsanız, boş zamanlarınızın bir kısmını birbirinizden ayrı geçirmeniz gerekiyor. "Şöyle düşünün: Sizi birleştiren, bir araya getiren unsurlardan biri kişiliğiniz. Partnerinizin uğruna kişiliğinizden ödün verirseniz, kısa sürede kendinizi köşeye sıkıştırılmış, zorlanmış hissedersiniz." Zamanınızın bir kısmını partnerinizden ayrı geçirirseniz, hem daha mutlu olacaksınız, hem de birlikte olunca tartışılacak konu bulacaksınız. Hatta, birbirinizden yeni şeyler duyup öğrenme fırsatı bulacaksınız. 23 yaşındaki Lale, bu gerçeği pek mutlu bir biçimde öğrenememiş. "Eski sevgilim için hayatımı A'dan Z'ye değiştirdim. Yeni bir arkadaş çevresi edindim (onun çevresi!), onunla spora gitmeye başladım. Birkaç ay iyiydi, ama sonra sıkıldığımı anladım. Yeni sevgilimle ise tam tersi davranıyorum. O kayak yapmayı seviyor ve ayda bir kez arkadaşlarıyla kayağa gidiyor. Ben ise arkadaşlarımla alışveriş yapmayı seviyorum, haftada bir kez kızlarla alışverişe çıkıyorum. Birlikte olduğumuz zaman yaptıklarımızı birbirimize anlatıyoruz. Bu ilişki şekli çok daha canlı, çok daha heyecan verici."
KENDİ RUTİNİNİZ OLSUN İster her cumartesi akşam yemeğinizi lüks bir lokantada yiyin, isterseniz patlamış mısır ve kolayla yetinin, ama mutlaka size ait bir rutin olsun. Belli başlı bazı alışkanlıklar yaratarak aranızdaki bağı kuvvetlendirebilir, yakınlığınızı artırabilirsiniz. Sizin dışınızda hiç kimse bu alışkanlıkların farkında değildir ve onları tekrarlayamaz. Bu da sizi özel kılar. 26 yaşındaki Meltem alışkanlıkların önemini yaşayan bir kişi: "Evlerimizin arasında iki saat mesafe var. Bu mesafe bizi bazen birbirimizden ayrı tutuyor. Bazen çok yorgun oluyoruz, bazen trafiğe katlanma gücümüz olmuyor veya üşeniyoruz. Bu durumların beraberliğimizi etkilememesi için şöyle bir alışkanlık geliştirdik: Ne olursa olsun, çarşamba günleri buluşup akşam yemeğini birlikte yiyoruz. Çok basit gibi görünebilir, ama biz bu geceyi bizim gecemiz olarak nitelendiriyoruz. Bütün bir hafta boyunca bu akşamı heyecanla bekliyoruz." Meltem'den esinlenerek birçok alışkanlık yaratabilirsiniz kendinize: Ayda bir birlikte duş alma gününüz olabilir, haftada bir dönüşümlü olarak birbirinize yemek hazırlayabilirsiniz veya aklınıza ne gelirse... (COSMOPOLİTAN)
SEMA KUMBARACI
|
|
|
|
|
|
|
|
|