|
|
|
|
|
Çocuğunun yemeğini çalan insanlar gördüm
|
|
Kang Chol-Hwan,10 yıl süren esirlik hayatında açlıkla mücadelesini de şöyle anlatıyor: "Açlıkla mücadele için fare ve yılan avlıyorduk. Başlangıçta fare yiyenlerden iğreniyordum. Açlık daha baskın hale geldi. Kertenkele gibi küçük sürüngenleri kuyruğundan tutup yutmayı da öğrenmiştim. Babaanneme de öğretmek istedim ama o yapamıyordu. Aç insanın hayvandan hiçbir farkı yok. Kampta bunu öğrendim. Açlıktan çocuğunun yemeğini çalan ebeveynler gördüm. Bunu bir insanın yapabileceğini düşünür müsünüz?" Kang şu an Kuzey Kore'deki Gulag'ların sayısının 23 olduğunu söylüyor. Kampdan kaçmanın cezasının ölüm olduğunu belirten Kang ve Kim, kaçakların cezalandırılma sahnelerini ise dehşetle hatırlıyor. Kang ve Kim yakalananlarını uzun süre işkence edildikten sonra taşlanmak için dışarıya çıkarıldıkları ve bağırmasınlar diye ağızlarına taş doldurulduğunu anlatıyorlar. Ölmeden önce taşıması kolay olsun diye kolları ve bacakları kırılan kaçakların gördüğü zulüm ise her seferinde diğer esirlerin kaçma fikirlerini kırmak için daha da abartılıyor. Bayan Kim de Gulag'ta 8 yıl cezasını çektikten sonra Güney Kore'ye 2001 yılında kaçabilmiş nadir esirlerden. Kaçtığı 2001 tarihinden sonra Gulag'lardan kurtulan başka biri olmamış.
|
|
|
|
|
|
|
|
|