kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
  » Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Kampta ölen çocukları gizli gizli gömüyorlardı'
'Kampta ölen çocukları gizli gizli gömüyorlardı'
Çocuğunun yemeğini çalan insanlar gördüm
'Dünya yardımı keserse rejim yıkılır'
Beatles'ı sevmek kampa davetiye demek

'Kampta ölen çocukları gizli gizli gömüyorlardı'


Şimdiki lider Kim Jong İl'in babası Kim İl Sung'un döneminde kurulan kamplardan kaçıp Güney Kore'ye sığınan iki 'mahkum' kamp anılarını SABAH'a anlattı Hitler Almanyası döneminden beri görülmeyen toplama kampları sadece Kuzey Kore’de var. 30 kampta toplam 200 bin Koreli ölesiye çalıştırılıyor.

Kuzey Kore aslında başlı başına bir açık toplama kampı. En temel insan haklarının bile olmadığı bu ülkede, "sosyalist düzeni" korumak bahanesiyle insanların binlerce yasakla kuşatılmış bir halde yaşamaya mahkum olması bunun açık bir kanıtı. Komünist rejimin propagandasını yapan tek sesli tv-radyo ve gazete dışında her türlü yabancı yayının yasak, sinemalarında sadece "ebedi liderleri" Kim il Sung'u (Şimdiki lider Kim Jong-İl'in babası) ve rejimi öven filmlerin izlenebildiği, yurtdışına seyahatin yasak olduğu, 'kardeşim, komşularım beni gammazlar mı' korkusu ile konuşmaktan korkan bu ülke 24 milyon nüfusu ile gerçek bir açık toplama kampı. Ya da komünist sistemin dehşet müzesi. Kuzey Kore'yi gezdiğimde "21. yüzyılda yeryüzünde böyle bir ülke nasıl olabilir" sorusu sık sık aklıma geldi.

200 BİN İNSAN 30 TOPLAMA KAMPINDA TUTULUYOR
Ancak Kuzey Kore'de insanın tahayyülünü zorlayan ve artık tarih olduğu sanılan toplama kamplarının sayısı 30'a yaklaşıyor. Bu toplama kamplarındaki Kuzey Koreli'lerin sayısı ise 150-200 bin civarında. Güney Kore'ye kaçan nadir Gulag esirlerinden olan iki Kuzey Kore'li Kim Jong Sun ile Kang Chol-Hwan, yaşadıkları cehennemi SABAH'a anlattılar. Kim Jong Sun 1937 doğumlu. Bayan Kim Jong Sun'un Kuzey Kore'de başkent Pyongyang'da ünlü bir dans hocası iken kendisini Yodok'taki 15 numaralı çalışma kampında bulmasının nedeni çok basit: Yakından tanıdığı, evli ve çocuklu bir aktrisi, kadınlara düşkünlüğü ile tanınan liderleri Kim Jong-İl ile yaşadığı gizli ilişki nedeni ile eleştirmiş. Yapılan bu eleştirinin cezası 8 yıl Yodok çalışma kampında mahkumiyet ve yeniden doktrine edilmek olmuş. Bugün 34 yaşında genç bir adam olan Kang Chol-Hwan ise 10 yılını bu çalışma kampında geçirmiş olan başka bir Kuzey Koreli. Japonya'da zengin bir yaşam süren, ancak komünist ideallere sahip babaannesinin Kuzey Kore'ye yerleşmek istemesi ile kaderleri değişen bir ailenin üyesi. Kamu dağıtım sisteminin önemli bürokratlarından biri olan dedesinin, Kim il Sung'un ekonomi politikalarını eleştirmesi nedeniyle kendini 9 yaşında bir toplama kampında bulan bir insan. Kim il Sung'un emirlerine göre "sınıf düşmanları kim olursa olsun, 3 nesil boyunca tohumlarının elimine edilmesi" gerekiyor.

KAMPA BİR KEZ GİRENİN ÇIKMA UMUDU YOKTUR
Kang bugün Güney Kore'de yaşıyor ve Gulag'tan kaçanları koruyan bir de mülteci derneği var. Kang, Gulag hikayelerini anlatmaktan yorulmayan biri. Tek amacı olabildiğince çok sayıda insana Kuzey Kore'de yaşanan vahşeti duyurabilmek: "Dedem bir gün işten eve dönmedi. Bize seyahate çıktı dediler. Bir kaç hafta sonra da babaannem, babam, amcam, 7 yaşındaki küçük kızkardeşim Yodok'daki 15 numaralı kwan-li-so'ya (çalışma kampı) götürüldük. Bu, siyasi suçluların konulduğu bir kamptı. Bu kamplarda toplananların bir gün çıkabilme umutları çok azdır. Kampa ulaştığımız anı unutamıyacağım. Üstü başı kirli, insanlığından çıkmış insanlar etrafımızı sarmıştı. Bizim elbiselerimiz yeni ve temizdi. Ama çok geçmeden biz de onlara benzedik." Kang 10 yıl boyunca işlemediği ve yargılanmadığı bir suç nedeni ile Yodok'da kaldı. Yarım gün Kim Sung'un doktrinini öğrenmek için gittiği okuldan sonra ise haftada 72 saat çalışmak zorunda kaldı. Kilometrelerce uzaklıktaki ormanda, karda kışta
boyundan büyük ağaç kütüklerini taşımak, inşaat işçiliği yapmak, kireç kuyularında çalışmak günlük işleri arasında idi. Kang, o günlere ait binlerce kötü anısından birini şöyle anlatıyor "Bize bir bina inşa ettirdiler. Benimle beraber bir düzine çocuk vardı. Çoğu yorgunluktan ve açlıktan hastalanıp ölüyordu ya da inşaat kazalarında hayatlarını kaybediyorlardı. Cesetlerini ailelerine göstermeden gizlice gömüyorlardı." Kang, bugün Güney Kore'de muhafazakar eğilimli Chosun Ilbo gazetesinde çalışıyor. Çok sayıda kaçağın yaptığı gibi önce Tümen nehrinden Çin'e geçen sonra da Güney Kore'ye kaçıp sığınan Kang zengin bir iş adamının yardımları ile burada eğitimini tamamlıyor.

HİTLER ALMANYASI'NDAN SONRA KUZEY KORE KAMPLARI
Kang, Güney Kore'de ilk iki yıl boyunca sokağa yalnız çıkamadığını ve herşeyden korktuğunu da vurguluyor. Gulag'da geçirdiği yılları "Pyongyang Akvaryumları" adlı bir kitapta toplayan Kang, bugüne kadar toplama kamplarından kurtulup Güney Kore'ye kaçanların sayısının 130 kişi olduğunu belirtiyor. Gulaglar'ın son durumuna ilişkin olarak Bayan Kim de "Toplama kampları daha da sertleşti, daha çok kural var çünkü artık ne pahasına olursa olsun herkes kaçmak istiyor" diyor. Hitler Almanyası'ndan sonra benzeri toplama kamplarının sadece Kuzey Kore'de kaldığını belirten Bayan Kim, Güney Kore'ye oğlu ile kaçmış ve burada kendine yeni bir hayat kurmuş.

DİĞER DÜNYA HABERLERİ
 Son yüzyılın büyük tren kazaları
 'Bunlar darbe sesleri'
 Her şey çok daha kolay
 Paris Hilton kendi seks kasedini aldı
 Kemik sağlığı için bira için
 Berlusconi'ye çöp faturası şişirmekten hapis cezası
 "Teröristler yeniden uçaklarla saldıracak"
 'İslam dünyasında ABD'ye kızgınlık duyuluyor'
Buyur buradan yak
Buyur buradan yak
Bıçakçı, Mehmet Ali Yılmaz'a karşı 109'a 83 üstünlük sağladı. Ama...
Alex'i bekliyorum
Alex'i bekliyorum
Yeni takım arkadaşının Brezilya forması ile gösterdiği performansı...
Yüce Divan kararı Meclis'e geri geldi
Yüce Divan kararı Meclis'e geri geldi
Anayasa Mahkemesi, Özkan ile Önal'ın Yüce Divan'a sevk kararını,...
'Kızıl Sultan' sözü haksızlık
Ertuğrul Osman, dedesi Abdülhamit'e Kızıl Sultan denmesinden...
Büyük yarış başlıyor
"SABAH Deniz Kuvvetleri Kupası" için bugün 50 yat yelken basıp yola...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.