kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Asimetrik Başkan

İnsana sanki çok uzaklarda kalmış bir çağdan söz ediliyormuş gibi geliyor. Oysa 40'lı yaşlar ve üstündeki kuşak 10 yıl boyunca onunla yattı, onunla kalktı.
"Stratejik Savunma Girişimi"nden (IDS) söz ediyoruz. Yani "Yıldız Savaşları Projesi"nden.
Her şey 23 Mart 1983'te Beyaz Saray'daki yaşlı adamın bir açıklamasıyla başladı: "Sovyet füzelerinin korkunç tehditlerini göğüslemek için ABD'yi özel kalkanla korumayı öngören bir program hazırladık."
Uydular ve lazer kullanımına dayalı bir sistemdi bu ve Sovyetler Birliği'nin kıtalararası balistik füzelerini çöpe göndermeyi amaçlıyordu. Bir başka deyişle, nükleer silahlanma yarışını iyice tırmandırıyordu.
Sistem şöyle çalışacaktı: Diyelim ki, Sovyetler Birliği bir kıtalararası balistik füze ateşledi. Uzaydaki bir ABD uydusu hemen füzeyi belirleyip ikinci uyduya bildiriyor. O da lazerleriyle füzeyi yok ediyor. Üçüncü uydu yine lazerle füzenin nükleer başlığını imha görevini üstleniyor. Dördüncü uydu başlıktan kalanları belirleyip beşinci uyduya bildiriyor, o da yine lazerle işini görüyor. Bu saldırılardan sonra füzeden bir şey kalırsa onları da kızıl ötesi ışınlarla çalışan sonda tespit edip karadaki füze sistemine iletiyor. Hayır o nükleer değil, günümüzdeki Patriot'ların benzeri. O da son artıkları temizliyor.
Lenin'i tarihe gömdü
Proje dünyayı ayağa kaldırdı.
Batı ülkeleri ABD'nin bu sistemle aşılması imkansız bir kaleye ve yenilmesi imkansız bir güce kavuşmanın rahatlığıyla "Kabuğuna çekilme politikası"na dönmesinden korktu.
Sovyetler Birliği ise 1949'dan bu yana iki blok arasındaki ilişkileri biçimlendiren "Dehşet dengesi"nin bozulacağı paniğine kapıldı. Çünkü Beyaz Saray'ın yaşlı adamı, "Şeytan İmparatorluğu'nu yok edeceğim"
diyordu. Oysa Kremlin'in bu meydan okumaya cevap verecek ekonomik gücü kalmamıştı.
Sonunda Mihail Gorbaçov, masaya oturdu ve 1993'te insanlık tarihinin en büyük silahsızlanma anlaşması olan START-2'nin imzalanmasıyla noktalanan süreç başladı. ABD de "Yıldız Savaşları Projesi"ni rafa kaldırdı. Ancak arada yaşlı adam amacına ulaşmış, Sovyetler Birliği çökmüştü
İşte o yaşlı adam Ronald Reagan'dı.
Hayata plajlarda güvenlik görevlisi olarak başlayan, daha sonra Hollywood'da ikinci sınıf filmlerde oynayan, 1964'te Cumhuriyetçi Parti kurultayında yaptığı konuşmayla hem kendi hayatını, hem de ABD'nin tarihini değiştiren Reagan.
Sağın da sağında yer alan Barry Goldwater'ın partinin başkan adayı seçildiği o kurultayda Reagan "Devletin ekonomideki rolünün azaltılmasını ve vergilerin düşürülmesini" önerdi. Bu görüşleri 1950'lerde General Electric personeline verdiği ve büyük ölçüde Frederic Bastiat'ın kitaplarına dayanan "Pazar ekonomisi" derslerinde oluşmuştu.
Reagan bir devrimciydi
Bir konuşmayla öylesine üne kavuştu ki, 1996'da Kaliforniya valiliği seçimlerinde büyük bir zafer kazandı. 8 yıl Kaliforniya'yı yönettikten sonra 1976'da Cumhuriyetçi Parti'den başkanlığa aday oldu. Gerald Ford'a karşı kaybetti. İzleyen 4 yıl boyunca her gün 286 radyoda okunan ve 226 gazetede yayınlanan yazılar kaleme aldı. "Yeni Muhafazakarlık" akımı bu yazılardaki görüşlerle örüldü..
Aslında onun 1980'deki seçim zaferi halkın yavaş yavaş alıştırıldığı ve arkasında son derece iddialı bir ekibin yer aldığı ideolojik bir devrimdi.
Simetrik bir dünya vardı göreve geldiğinde, ardında asimetrik bir dünya bıraktı.
Onu başkanlığa taşıyan ve yeryüzünde barışın güvenci olduğu yeni fark edilen Soğuk Savaş'ı bitiren ekip, Neo-Con'lar, şimdi bu asimetrik ortamda, bu kaosta çırpınıp duruyorlar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Normandiya'dan Ege'ye   / 06-06-2004
 Kıyametin arefesinde   / 05-06-2004
 Bir zamanlama şaheseri   / 04-06-2004
 OPEC, El Kaide ve BOP   / 03-06-2004
 Haydi el ele reforma   / 02-06-2004
 Bir Alman'ın saatli bombası   / 01-06-2004
 Derin bir konu   / 31-05-2004
 İmralı'dan giden emir   / 30-05-2004
 Vetoyla gelen fırsat   / 29-05-2004
 Kimler geldi, kimler geçti   / 28-05-2004
ERGUN BABAHAN
Bir aktörün ölümü
Ronald Reagan Amerika'nın son...
ERDAL ŞAFAK
Asimetrik Başkan
İnsana sanki çok uzaklarda kalmış bir...
AHMET HAKAN COŞKUN
Misyonerlik neden Serbest olmalıdır?
BİR:...
MEHMET BARLAS
"Basında rekabet" sağlıklıdır, "basında kavga"...
ÖMER ÇELİK
Sol: Toplumsal proje mi, iktidar projesi mi?
Sol...
ÖMER LÜTFİ METE
Çuvalın babası NATO
Ulusalcı eğilimleri belirgin...
REFİK DURBAŞ
Batı'nın duyarsızlığı...
Yıllardır İsrail...
SAVAŞ AY
Üniversitede skandal mı rezil bir tezgah...
Karar Hagi'nin
Karar Hagi'nin
Oyun kurucu olarak düşünülen Djalminha ve Gallardo arasında tercih...
Conceiçao tamam gibi
Conceiçao tamam gibi
Sarı-kırmızılılar, Real Madrid'in Brezilyalı oyuncusuyla prensipte...
TRT 'Sabah hayrola' dedi
TRT 'Sabah hayrola' dedi
TRT anadilde yayına Boşnakça ile başladı. ‘Sabah hayrola’ anonsuyla...
Müslüman-Hıristiyan aynı cenazede buluştu
Müslüman-Hıristiyan aynı cenazede buluştu
Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra dördüncü kutsal kent olarak görülen...
Bağdat Caddesi'nde cinayet gibi kaza
Bağdat Caddesi'nde cinayet gibi kaza
Üniversiteli alkollü genç, yarıştığı otomobili geçmek isterken yol...
Çok acil olmadıkça doktora gitmiyorlar
Çok acil olmadıkça doktora gitmiyorlar
Sayıları 3 bini bulan Eminönü işportacıları beş kişilik akademisyen...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.