kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Basında rekabet" sağlıklıdır, "basında kavga" tehlikelidir!
ŞAKA

"Basında rekabet" sağlıklıdır, "basında kavga" tehlikelidir!

Nereden başlamalı, nasıl anlatmalı bilemiyorum. Söylemek istediğim şu. Çok büyük çoğunluğu ile gazeteciler, çalıştıkları medya sermayesine bağlı olarak kişilikleri, siyasi eğilimleri ve hayat tarzları belirlenen insanlar değildir.
Ama yine çok büyük çoğunluğu ile gazeteciler, çalıştıkları medyanın başarılı olması, rekabette öne geçmesi için, kendilerini parçalarlar.
Hürriyet'tekiler bunu "Aydın Doğan daha fazla para kazansın" veya Sabah'takiler bunu "Turgay Ciner daha zengin olsun" diye yapmaz.
Bu, mesleğin doğasından kaynaklanan bir dürtüdür.
Örneğin bir gazetenin sınai girdileri, elbet vardır. Kağıt, mürekkep, matbaa makineleri gibi, kilo ile ölçülen, atomları olan girdilerdir bunlar.
Fakat gazeteyi gazete yapan asıl girdiler, haberdir, yorumdur, fotoğraftır, bilgidir.
Televizyonda da, vericiler, kameralar, montaj masaları vardır. Ama televizyon kanalını, haberler, programlar, diziler farklı kılar.
Medyada çalışanlar, beyinlerini, bilgilerini, ruhlarını dökerler bu kilo veya metre ile ölçülemeyen hammaddeyi, diğerlerinden farklı üretmek için.
Bütün bunları hatırlatmaktaki nedenim şu:
Medya sermayesinin sahipleri ve özellikle Aydın Doğan, kamuoyuna "Kavga" biçiminde yansıyan "Rekabet" konusunda, daha özenli davranmak zorundadır.
Dün yine Milliyet'te, Çukurova Grubu ve Mehmet Emin Karamehmet hakkında, "İnşallah kurtulmazlar" içerikli bir haber vardı.
Daha önce de, yine bir vesile ile Aydın Doğan, kendisi dışındaki medya patronlarını aşağılayan ifadelerle bir konuşma yapmıştı.
Dinç Bilgin'in 28 Şubat'a endeksli hatalı davranışları sonunda düştüğü zor durum ertesinde, "Sabah"ın hala ayakta kalması ve yeni bir sermaye ile gelişmesi, Doğan Grubu sözcülerinin bir türlü hazmedemedikleri bir olgu.
Aynı şekilde "Akşam"ın da itibarlı bir gazete kimliğiyle var olması, yine Doğan Grubu'nu üzmekte gibi görünüyor.
Bu grupların ATV'si, SHOW-TV'si de, sektörde rekabeti var kılan önde kuruluşlar.

***

Bu noktada, bazı gerçeklerin hatırlanması gerekiyor.
Sorun "sermayenin temizliği" falan değil.
Dinç Bilgin'le Etibank dahil her türlü medya dışı serüvenin ikinci ismi olan Zafer Mutlu'nun "Vatan"ı, şu anda Doğan Grubu'nda basılıp, dağıtılıyor.
"Vatan"da çalışan meslektaşlarımız da, "Gazetenin sermayesi nicedir" diye sormadan, iyi bir ürün çıkarmak ve rekabette başarılı olmak için, harıl harıl çalışıyorlar.
Doğan "Sabah"a sahip olsaydı, herhalde Zafer Mutlu ve ekibi, şimdi "Vatan" yerine "Sabah"ta olacaklardı.
Aydın Doğan ve yöneticileri, kendilerince sermayelerin kavgasını sürdürürlerken, biraz da kendi konumlarını ve basının geleceğini de düşünmeliler.
Burada devlet ve siyaset kızar ve hukuk dışına çıkarsa, ne Hürriyet, ne Sabah kalır.
Sabah'ın, Akşam'ın varlığı, Hürriyet'in de teminatıdır.
Aydın Doğan, tek başına sadece bir "Patron"dur. Bankası, petrol şirketi, sigortası ve medyası da olan bir patron.
Ama Sabah, Hürriyet, Akşam, Cumhuriyet, Yeni Şafak, Zaman, Milliyet ve diğer yayın organları bir arada "Basın"ı oluştururlar. Bunlara tüm kanallar da eklenince, "Medya" çıkar ortaya.
İşte bu, anayasal demokrasilerin "4'üncü kuvvet"idir. Birer birer yayın organları ve bunların rekabeti, her birinin güvencesidir de.
Tek başına "Basın Patronu" olmak ise tehlikelidir. Buna, çoğunlukla hem devlet, hem siyaset, hem toplum, fazla severek bakmaz.
Yani bu sermaye kavgasının dozunu kaçırıp, medyanın kendi kendisini yemesinden vazgeçilmelidir.
Uzanlar da, gazeteleri, televizyonları, telefonları, barajları, fabrikaları olan bir medya imparatorluğuydu.
Korkmaz Yiğit de, Milliyet'i, Yeni Yüzyıl'ı, 4-5 tane kanalı alırken o günün "Medya İmparator Adayı"ydı.
Özetle, işin tadını kaçırmamak gerekiyor.
Burası neticede Ortadoğu'dur. Burada "sadece ben varım" diyenin yolu, sonunda mutlaka kesilmek istenir.
Krizden yeni çıkmış bir medyayı, kriz üreterek zorlamak, kimseye yarar sağlamaz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yalnızken ve ıssız bir yerde kalp krizine yakalanırsanız...   / 06-06-2004
 "Doğanın Dengesi" ile "Doğan'ın Yengesi" karışmamalı!   / 05-06-2004
 Halk çoğunluğunun hep azınlıkta kaldığı bir ülke!   / 04-06-2004
 Sivil toplum için, "Atatürk Heykelleri Standartları" yapıldı!.   / 03-06-2004
 Tarih, ezberlenilmesi gereken başbelası bir ders konusu mu?   / 02-06-2004
 Ya Laura Bush, başına türban takıp, Çankaya'ya gelirse?   / 01-06-2004
 Hayat Bilgisi dersinde deodorant kullanımı var mı?   / 31-05-2004
 Ben olsam Fatih'in kardeş katlini öngören kanununu veto ederdim!   / 30-05-2004
 Uğursuzluk yalıdan değil, ekonomik ve siyasal krizlerdendir!   / 29-05-2004
 Küflenmiş temcit pilavı bağımlılarının direnişi sürüyor!   / 28-05-2004
ERGUN BABAHAN
Bir aktörün ölümü
Ronald Reagan Amerika'nın son...
ERDAL ŞAFAK
Asimetrik Başkan
İnsana sanki çok uzaklarda kalmış bir...
AHMET HAKAN COŞKUN
Misyonerlik neden Serbest olmalıdır?
BİR:...
MEHMET BARLAS
"Basında rekabet" sağlıklıdır, "basında kavga"...
ÖMER ÇELİK
Sol: Toplumsal proje mi, iktidar projesi mi?
Sol...
ÖMER LÜTFİ METE
Çuvalın babası NATO
Ulusalcı eğilimleri belirgin...
REFİK DURBAŞ
Batı'nın duyarsızlığı...
Yıllardır İsrail...
SAVAŞ AY
Üniversitede skandal mı rezil bir tezgah...
Karar Hagi'nin
Karar Hagi'nin
Oyun kurucu olarak düşünülen Djalminha ve Gallardo arasında tercih...
Conceiçao tamam gibi
Conceiçao tamam gibi
Sarı-kırmızılılar, Real Madrid'in Brezilyalı oyuncusuyla prensipte...
TRT 'Sabah hayrola' dedi
TRT 'Sabah hayrola' dedi
TRT anadilde yayına Boşnakça ile başladı. ‘Sabah hayrola’ anonsuyla...
Müslüman-Hıristiyan aynı cenazede buluştu
Müslüman-Hıristiyan aynı cenazede buluştu
Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra dördüncü kutsal kent olarak görülen...
Bağdat Caddesi'nde cinayet gibi kaza
Bağdat Caddesi'nde cinayet gibi kaza
Üniversiteli alkollü genç, yarıştığı otomobili geçmek isterken yol...
Çok acil olmadıkça doktora gitmiyorlar
Çok acil olmadıkça doktora gitmiyorlar
Sayıları 3 bini bulan Eminönü işportacıları beş kişilik akademisyen...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.