Futbolda ciddi bir sorun var; oyuncunun biri teknik yönden kuvvetlidir, diğeri ise fizik. Sahada, fiziği güçlü olan kazanıyor. Zira saha 110 metre ve 90 dakika da koşmak gerekiyor. F.Bahçe, geçen haftaya oranla çok koştu. Dün gece gözümüze çarpanları sıralayalım...

14. dakikada F.Bahçe bir korner kazandı. Atışı beklerken, Andersson'un, Johnson'a çarparak takım arkadaşını sakatladığını gördüm. Gözlerime inanamadım. 6 maç sonra jubile yapacak Andersson'da neden bu kadar ısrar edilir? Andersson'a teşekkür edilip, ülkesine gönderilmesi doğru olur. Oyunda hiç olmayan Andersson, devamlı hakeme itiraz ederek kendisini gündemde tutuyor. Johnson'ın perdeyi açan ilk golü, yapılışı açısından güzeldi. Gole kadar da F.Bahçe oyuna hakimdi. Bu gol, F.Bahçeli oyuncuları çok rahatlattı, arkası da geldi.

Ogün liberoda kalsın
Ogün'ün bugünkü şartlarda oynayacağı en iyi yer, Milli Takım'da oynadığı libero mevkiidir. Orada hep güçlü kalır, düşündüklerini rahatça yapar. F.Bahçe'nin en iyileri, Rüştü, Fatih, Johnson, Revivo olarak gözüktü. Hele Revivo topla buluştuğu zaman çok olumlu paslar verdi arkadaşlarına.

G.Antep'e gelince; eski gücünden çok şey kaybetmiş. G.Antep'te de en çok göze batanlar, İbrahim ile Romachenko oldular. Ali Aydın iyi hakem. Futbolcuların gözünde Ali Aydın isminin çok büyüdüğünü gördüm. Aydın'ın, maçlara diğer hakem arkadaşlarından farklı çıktığı bir gerçektir.