Bundan önce de zaman zaman altını çizemeden edememiştim. Devir iletişim çağı hatta doğru iletişim çağı. Hedefinizi belirledikten sonra yapacağınız en önemli şey o işi en iyi nasıl duyuracağınız konusunda strateji belirlemek. Doğru zamanda doğru iletişim aracını kullanmak.
Bazen de şans durup dururken geliyor insanın ayağına. Tıpkı "Kars" örneğinde olduğu gibi..
Sebep olduğu tartışmalar bir yana Orhan Pamuk'un İletişim Yayınları'ndan çıkan son kitabı "Kar", herhalde en çok hikâyenin anlatıldığı Kars şehrine yaradı. Öyle ki Kars Belediye Başkanı dün yaptığı bir açıklamada önümüzdeki günlerde Kars'daki turizm faaliyetlerinin hareketleneceğinin sinyallerini aldıklarını söylüyor.
En sevindirici olansa şehirdeki az sayıdaki 2 ve 3 yıldız otel sahiplerinin açıklamaları. "İlkbahardan itibaren Kars'ı ziyaret etmek isteyenler çoğaldı. Rezervasyon sayısı daha şimdiden 600'ü buldu. Gelmek isteyenlerin hepsi Orhan Pamuk'un Kar kitabını okumuş, "kenti görmek istiyoruz" diyorlar."
Ne güzel değil mi? Herhalde Kars Valiliği ya da yerel yönetimler kırk yıl düşünseler bir kitap sayesinde şehirlerinin bu kadar ilgi uyandıracağını hayal edemezlerdi. Bir de şöyle düşünün bir tanıtım firmasıyla anlaşmış olsalardı bu işe avuç dolusu milyarlar harcayacaklardı. Ancak Orhan Pamuk sayesinde tanıtım bedavaya geldi. Karslılar yazara ne kadar müteşekkir olsalar az bence...
Tabii kitabı okuyup da beğenmeyen, "Hayır Kars böyle değil" diyen vatandaşlar da var. Bence hiç ses çıkarmasınlar. "Reklamın iyisi kötüsü olmaz" sözü de modern çağda yaygın bir halk inanışıdır zira!
Hatta bu rüzgarı arkalarına alıp bundan faydalanmaya baksalar keşke. Bildiğim kadarıyla kentte kalınacak 2-3 yıldız otel sayısı bir elin 5 parmağını geçmiyor. Bunların yatak adedini de göz önünde bulundurmak lâzım. Tamam herkes Kars'a akın ediyor gibi bir durum da yok ortada ama yine de önceki yıllara oranla daha büyük bir hareketlenme yaşanacağı kesin. Bence esnafın gözünü açmasında fayda var. İşin ucunda hazırlıksız yakalanmak da var!
Bir de cesur girişimcilere benden hatırlatması. Aktüel Dergisi'nin son sayısında yer alan bir habere göre birçok yerel peynir çeşidinin yanı sıra Kars gravyeri de Rokfor'u ve diğer yabancı peynirlerin pabucunu dama atmış. Ekonomik kriz nedeniyle kilo fiyatları 50 milyon lirayı bulan bu peynirlerin yerine şimdi Van'ın otlu peyniri ya da Kars'ın gravyeri tercih edilir olmuş. Şimdi İstanbul'un ünlü restoranlarında bile yerli peynir çeşitleri artırılmış. Ben sadece hatırlatıyorum!
