"Bakan diyor ki 'çözüyoruz', Telekomünikasyon Kurumu Başkanı diyor ki 'bekliyoruz.' Eee, bakarsanız, Telsim'in de Turkcell'in de paraya ihtiyacı var. Ama ulusal dolaşım konusunda biz hala anlaşamıyoruz!"

Tahmin edeceğiniz gibi yukarıdaki cümle, Türkiye'nin üçüncü GSM operatörü Aria'nın Genel Müdürü Giuseppe Farina'ya ait. Aria'nın ilk 'alo'yu dedirtmesinden bu yana tam 1 yıl geçti. 4 milyar dolarlık bir yatırım yapıldı. Basın toplantısında verdikleri bilgiye göre, abone sayısı 800 bine çıktı. 2 bin 150'den fazla baz istasyonu kurarak nüfusun yüzde 50'sinden fazlası kapsama alanına alındı. Yani hükümete verdikleri sözü de tuttular. Herşey iyi hoştu ancak şu Türkiye'nin tamamının kapsama alanına alınması konusu Aria'nın en büyük başağrısı oldu. Çünkü ulusal dolaşıma kavuşabilmek için rakiplerin altyapısını kullanmak isteyen Aria'nın Turkcell ya da Telsim'le anlaşması 'parasal meseleler' yüzünden bir türlü olamadı.

Kuşkusuz bu tamamen ticari bir iş. Yani rakiplerin birbiriyle anlaşması şart. Turkcell'in dediği gibi de anlaşmanın ekonomik çıkarlara uyması çok önemli. Bilindiği gibi ulusal dolaşım konusu bir türlü çözülemeyince, Aria'nın söylemleri ciddileşti, Turkcell tahkime gitti. Ankara ise bu işi çözmek konusunda bir arpa boyu yol gidemedi. Ama gidecek! En azından en yetkili ağızlardan söylenen bu.

Ariacı işadamları
Önceki akşam, Aria, birinci yılını kutlamak için Aya İrini'de bir davet verdi. Biraz üşüsek de ünlü İtalyan Gitarist Carlo Domeniconi'nin verdiği konser harikaydı. Konser sonrası Aya İrini'nin bahçesine kurulan ve özel olarak ısıtılan dev çadırdaki kokteylde ayaküstü birbirleriyle sohbet eden işadamlarının bir kısmına göre, Aria'ya ulusal dolaşım hakkı verilmeliydi, çünkü Türkiye'nin en kötü yılında ciddi bir yabancı sermaye girişini sağlamıştı. Nedense sohbetlerde Telsim'in adı hiç geçmiyor. Rakip diye hep Turkcell'den söz edilmesi ilginç değil mi?

Yemekteki ilginç sohbet!
Peki iki grup son zamanlarda birbirlerine yakınlaşıyor mu? Geçtiğimiz günlerde Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar'ın "anlaşırsak Tahkim'den vazgeçeriz" sözleri sayfalarımıza yansımıştı. Ama daha da ilginç bir gelişmenin, önceki gün Aria'nın işdünyasına verdiği öğlen yemeği davetinde yaşandığını öğreniyorum. Turkcell'in sahibi Çukurova Grubu'nun tepe yöneticilerinden Ersin Pamuksüzer, Aria'nın davetine katılanlar arasında yer almış. Tabii Pamuksüzer'in Ericsson şapkası da olduğunu unutmayalım.

Duyduğumuza göre, yemek sohbeti sırasında söz dönüp dolaşıp Aria'nın yaşadığı sorunlara gelince, Pamuksüzer, Farina'ya dönerek, (cümle tam söylediği gibi olmasa da) "Farina, siz Türkiye'de İtalyan gibi davranıyorsunuz. Türkiye'de oyunu kurallarına göre oynamalı ve Türk gibi davranmalısınız. Gerektiğinde hukuki yollara başvurmalısınız" gibilerinden sözler sarfediyor. Kuşkusuz bunu başka bir işadamı söylese pek üstünde durmazdık. Ancak konuşan rakip şirketin üst düzey yöneticisi olunca işin rengi de değişiyor. Ne dersiniz? Pamuksüzer'in bu sözlerini grubun Aria'ya bakışının yumuşadığı ya da anlaşmaya yakınlaştıkları şeklinde yorumlayabilir miyiz?