"Yalı giderse, iş biter"

Zerrin Arbaş, "Boğaz'da topu topu 620 yalı var. Kimse yalısını satmak istemez. Çünkü yalı satmak iflas bayrağı çekmek gibi algılanır, gücün tükendiği anlamına gelir" diyor

Vapurla Boğaz'dan geçerken hayranlıkla baktığımız yalılarda hep tatlı hayatlar yaşanır sanırız. Yalı, zenginlik ve prestij demektir çünkü. Ama bir o kadar da zorlu bir mülktür. Bakımı bile küçük bir servet ister. Zorda kaldığınızda elinizden kolayca çıkartamazsınız. Hadi müşteri buldunuz diyelim, yalı satmak iflas bayrağı çekmek gibi algılanır iş dünyasında. Servetin, prestijin, kredibilitenin satışıdır aynı zamanda elden çıkartılan yalı. Tıpkı Boğaz'da 15 yıldır emlakçılık yapan Zerrin Arbaş'ın dediği gibi, "Kimse yalısını satmak istemez. Yalı satmak gücün tükendiği anlamına gelir çünkü."

Bu trajik öykü her yıl en az 4-5 kez tekrarlanır Boğaz kıyılarında. Eski sahipleri sessiz sedasız toparlanır gider. Yeni sahip müthiş bir tantanayla kurulur yalıya.Ve yalının haşmeti altında ezilmeye başlar ilk günden...

KOÇ'UN YALISI 20 MİLYON $
* Bir emlakçı yalı insanın şerefi gibidir demişti. Katılıyor musunuz?

Şeref demiyelim ama güç, statü sembolüdür yalı sahibi olmak. Tıpkı çok değerli bir mücevhere sahip olmak gibi. Bu yüzden de kimse satmak istemez. Boğaz'da topu topu 620 tane yalı var. Sayıları azdır ve kolay kolay el değiştirmezler.Yalı satmak son çaredir. Son ana kadar direnilir. Ama adam iflas ettiyse ne yapacak? O satmasa banka el koyacak.

* Yalılar el değiştirse bile biz çok geç duyuyoruz galiba...

Eskiden öyleydi aslında. Zaman değişti. Dededen kalmış, paşadan kalmış yalıların çoğunu torunlar sattı. Çünkü maddi sorunlar yaşıyorlardı, onaracak paraları yoktu. 20-25 sene önce bütün eski ahşap yalılar yıkıldı, yerlerine apartmanlar yapıldı. Yalıların el değiştirmesi o zamanlar başladı.

* Boğaz'ın en kıymetli yalısı hangisi?

2 bin metrekare kapalı alanı olan yalılar var. Onlar çok özel. Kandilli'deki Kont Ostrorog yalısının değeri 20 milyon dolar. Fiyatının bu kadar yüksek olması doğal. Çünkü muhteşem bir yalı. İki yıldır içinde Türkiye'nin en zengin adamı Rahmi Koç oturuyor. Rahmi Bey'in seneler önce aldığı bir yalı daha var. Onu da küçük oğluna bırakacak.

* Boğaz'da bir yalı sahibi olmak için ne kadar parayı gözden çıkarmak gerek?

Bugün 200 metrekarelik bir yalı dairesi 1 milyon dolardan, müstakil yalıların fiyatı ise 4-5 milyon dolardan başlıyor.

* Peki Cengiz Kaptanoğlu yalısını değerine mi sattı sizce?

Vaniköy'deki yalı için 3.8 milyon dolar normal. Çünkü krizde fiyatlar yüzde 15-20 civarında düştü. Ama Kuzguncuk'taki yalının 700 milyar lira olmasının ihtimali yok. Yaklaşık 500 bin dolar eder ki, fazla ucuz. 1000 metrekare kapalı alanı varmış. Yalı dairelerinin fiyatları bile 1 milyon dolardan başlıyor. Bu yüzden bu fiyat mümkün değil. Metrakaresi 4-5 bin dolar olsa, en az 4-5 milyon dolara satılması gerekirdi. Hadi diyelim adam çok sıkıştı da 2.5-3 milyon dolara sattı. Ama bu kadar düşük olamaz.

* Krizde yalısını satışa çıkaran başkaları da var mı?

Zor durumda olanlar bile yalılarını satmıyorlar şu anda. Krizi fırsat bilenler resmen ölü mal arıyor. Bugünlerde satanlar çoğaldı. Ama alıcı yok. Banka faizleri düşünce gene mülke yatırım yapılır. Bu hep böyledir.

KAPTANOĞLU ÜZÜLMESİN!
Onbeş yıldır Boğaz'da emlakçılık yapan Zerrin Arbaş, "Tamam yalı sahibi olmak güç simgesidir. Tıpkı çok değerli bir mücevher gibidir yalı" diyor, ama ardından da ekliyor: "Laf aramızda ben yalı meraklısı değilim. Artık açık açık müşterilere de söylüyorum. Zorluklarını anlatıyorum. Yalıda oturacaksınız da ne olacak? Tam çay içerken bir bakıyorsunuz bütün Boğaz'ın çöpleri önünüzden akıp gidiyor. Cengiz Kaptanoğlu hiç üzülmesin. Bir kere şöyle düşünsün. Artık borçlarını ödedi. Kafası rahat. Şimdi gitsin Boğaz sırtlarından panoromik manzarası olan bir daire alsın. Mesela Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses Tarabya'da Nurol Sitesi'nde oturuyor. Onlar yalı alamazlar mı? Alırlar ama güvenliği, temizliği tercih ediyorlar belli ki. Reha Muhtar yıllardır yalı sahibi olmak istiyordu. Sonunda Rumelihisarı'nda bir yalı aldı. Güle güle otursun. Ama verdiği o milyon dolarlarla yüzme havuzlu, çok daha lüks bir yerin sahibi de olabilirdi. Bence paraya yazık. Deniz pis, giremiyorsun. Garajın yok. Üstelik hiç güvenli değil. Bir arkadaşımın Yeniköy'de yalısına bir gemi çarptı. Tam onardılar, bir gemi daha çarptı. Manzarası için o kadar acayip paralar vermeye değer mi?
Yalıya verilen parayla 5 bin metrekarelik bir saray bile yaptırılabilir."