Haftanın kare ası

Vapurda iki genç konuşuyor... "Selin Toktay'ın sevgilisi çok hoş çocuk" diyor birisi. Diğeri, "Çoktan ayrıldılar sen esas Beşiktaş'lı hentbolcüyü gör" diyor. Karşılarında oturan iki bey ise Petek'ten ve yeni Türkiye ikinci güzelinden bahsediyor. İşte muhteşem dörtlü...

Güzelliği tescilli sarışın
Türkiye Güzellik Yarışması'nda seyirciye doğru her hareketlendiğinde 'Oooooooh...' sesi yükseldi. Jüri üyeleri de seyircilerle aynı fikirde olmalılar ki Çağla Kubat ikincilik tacını başına taktı. Çağla İtalyan Lisesi'nden birincilikle mezun oldu. İTÜ Makine Mühendisliği'ni bitirdi, milli sörfçü, Türkiye ikincilikleri var, ama gönlündeki meslek mankenlik. "Saçlar ve makyaj sürekli değişiyor. Farklı kıyafetler giyip çıkarıyorsun. O yüzden defileleri çok seviyorum. Herhalde bu da benim içimdeki, daha önce farkına varmadığım feminen taraf" diyor. Ama mankenliği de en fazla iki sene yapmayı kafasına koymuş. "Maddi ve manevi açıdan beni tatmin edeceğini düşünürsem, bu işi Türkiye'de yapmam, İtalya'ya giderim" diyor. Bu sözleri Türkiye'den bıktığı için söylemiyor Çağla. Aksine Türkiye'yi çok sevdiği için yurtdışında okumayı düşünmemiş bile. Kafasındaki bir başka proje ise radyo televizyon mastırı yapıp kendine kamera önünde bir gelecek hazırlamak, mesela haber spikerliği...

Savaşın içinden geldi
Cem Bosnalı, gerçek bir Bosnalı. Hikayesi oldukça hüzünlü... 1992 yılında anavatanı Bosna'da savaş başlayınca okulunu yarım bırakıp apar topar askerliğe alınmış. Derken, Hentbol Milli Takımı ile Akdeniz maçlarına katılmak üzere ailesini kurşunlar altında bırakıp ülkesinden ayrılmak zorunda kalmış. Bir maç için geldiği Türkiye'de Beşiktaş Kulübü tarafından keşfedilmiş ve İstanbul macerası başlamış. Ailesinden tam üç yıl hiç haber alamamış. Üzüntüden 22 kilo verince manken ölçülerine kavuşmuş. Şimdi hentbol maçları, defileler, dizi çekimleri arasında mekik dokuyor. Şivesi yabancı olduğunu ele veriyor. Türk kızlarından söz açıldığında o da açılıyor; "Boşnak kızları daha farklı. Daha açık tenli ve uzun boylular. Ama ben Türkiye'ye geldiğimde cennette olduğumu düşündüm" diyor. Bu sıralar 12 Dev Adam'dan Asım Pars'la bir kafe açmayı planlıyor. Yakından görmek isteyenler için adres; Süleyman Seba Kapalı Spor Salonu...

Açıklarda açtı sesini
Bundan 3.5 yıl önce Kıbrıs'ta Best Model yarışmasına katılmış Petek Dinçöz. Her İzmirli kız gibi o da dereceye girmiş ve üçüncü seçilmiş. O zamanlar daha 18'inde bile değil... Ardından hiç mankenlik yapmadan iki tane dizide oynadı: Sırılsıklam ve Zehirli Çiçek. Diziler bitince mankenlik yapan Petek daha sonra Çarkıfelek'e hostes oldu. Baktı her işi kıvırabiliyor, gerçek anlamda kıvırmayı, yani dans etmeyi denedi. Onu da başardı. Geriye bir tek şarkı söylemek kalmıştı. Söyledi, hem de Günay'da. Sesinin eskiden çirkin olduğunu kabul eden Petek, ses açma çalışmalarını Bodrum açıklarında bir teknede yapmış. İki şarkılık single için de bir aya yakın bir süre stüdyoda kalmış.

Selin'in yakışıklısı
Aksel Goldenberg, ilk kez 'Philippe Starck'ı Türkiye'ye getiren yakışıklı' olarak dikkat çekti. 1998'de ortağı Tayfun Demirören ile birlikte kurduğu Dem-al adlı şirketiyle Türkiye'ye otogazı ilk getiren oldu. 25 yaşında olmasına rağmen Altındağ Grubu'nun, Brother Electronics'in ve Türk ordusunun bilgisayar sistemlerini yapan Setra Motorola Computer Group'un da yönetim kurulu üyesi. Başarılarında kuşkusuz 1952'den beri sanayi içinde önemli yeri olan Grundig'in sahibi ailesinin payı ve Richmond Üniversitesi'nde aldığı ekonomi eğitiminin etkisi büyük. "Benim için önemli olan yaptığım işten zevk almam" diyen Goldenberg, kamuoyunda bu başarılı geçmişiyle değil ünlü manken Selin Toktay'la yaşadığı kısa süreli gönül ilişkisiyle duyurdu.