kapat
14.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Model ülke olabilir miyiz?

Son zamanlarda sık sık kullanılan terimlerden biri de Türkiye'nin, diğer İslam ülkelerine model olması. Peki bu mümkün mü? Örneğin İranlılar siyasi bir karar alarak, "Biz artık Türkiye gibi laik ve demokratik bir ülke olacağız" diyebilirler mi?

Elbette böyle bir karar alabilirler. Neden olmasın? Ancak kararın alınması ile onun uygulanması arasında ciddi bir fark vardır. Diyelim ki İranlılar bu kararı aldılar... Ne olur? Hiç! Ülkenin toplumsal yapısı değişmediği için eski tas eski hamam devam ederler. Şimdi neden böyle olacağına bakalım...

Birçok kişi Osmanlı'nın şeriatla, yani dini yasalarla yönetildiğini sanır. Evet uygulamadaki yasalar arasında gerçekten de dinden kaynaklananlar vardı. Ancak Osmanlı kesinlikle bir şeriat devleti değildi. Eğer bir şeriat devleti olsaydı, devletin hakimi din adamları olurdu.

Halbuki Osmanlı'da dini değil, dünyevi bir iktidar vardı. Yani padişah yönetiyordu ülkeyi. Onun dedikleri esastı. Örneğin padişah sefere çıkarken şeyhülislamdan fetva alırdı. Eğer bu uygulamaya yüzeysel biçimde bakarsanız şöyle dersiniz: "İşte! Sultan, şeyhülislamdan sefere çıkmak için fetva aldığına göre ona bağlı." Ne var ki bu yargı yanlış olur. Bir

şeyhülislamın, padişaha fetva vermediğini, onu reddettiğini tasavvur edebilir misiniz? Hayır!

Peki neden? Çünkü şeyhülislam padişahın memuruydu. Parasını devlet veriyordu. Eğer padişah sefere çıkmaz...

Bazı ülkeleri ele geçirmez...

Oraları vergiye bağlamaz...

Ve savaştan ganimetlerle dönmezse...

O durumda hazine tam takır kalır, şeyhülislam da parasını alamazdı.

Hele bir şeyhülislam fetvayı vermesin! Bir kez uyarılır, daha da direnirse kafası uçurulurdu alimallah!

İşte Türkiye Cumhuriyeti böyle bir geleneğin üstüne oturdu. Türk usulü laiklik Osmanlı'dan alındı. Avrupa'da (örneğin Fransa'da) olduğu gibi devlet ile din bizde ayrı değildir ve din devletin kontrolü altındadır. Bugün Diyanet İşleri Başkanı devletten maaş alır. Memurdur. Böyle olduğu için de Milli Güvenlik Kurulu ve Hükümet'in birçok talebini yerine getirir. Hele bir karşı çıksın! Bir uyarılır, iki uyarılır; direnirse görevden alınır, emekli edililir ve yerine söz dinleyen bir başkan atanır.

Örneğin İran'da tarihsel olarak durum böyle değildir. Orada din adamları devletten özerktir. Siyasi otorite, yani şah ya da başbakan, din adamları ile ittifak yapmak durumundadır. Eğer yapmazsa kendisine muhalefet edilir. Bu muhalefete karşı şiddet kullanmaya kalkarsa durumu 1979'da devrilen Şahı Rıza Pehlevi gibi olur.

Yani İran'da laik bir siyasi otorite ya mollalarla ittifak kuracaktır ya da onlarla ciddi bir kapışmayı göze alacaktır.

İran tarihsel olarak böyledir. Böyle kurulmuştur, böyle gitmektedir. Önümüzdeki yıllarda mollaların iktidarı zayıflayacak, onların yerine bir dünyevi otorite gelecektir. Ancak bu yeni otorite de mollaların varlığını hesaba katmak zorunda kalacaktır. Bizdeki gibi "Kardeşim, senin paranı ben veriyorum, haddini bil" diyemeyecektir.

Benzeri durum, farklılıklar gösterse de, diğer İslam ülkeleri için de geçerlidir. "Hadi Türkiye'yi model olarak alalım" demek yetmez. O modelin tarihsel ve toplumsal bünyenize uyması gerekir.

Ortadoğu'daki ülkelerin hemen hiçbirisi, Osmanlı'da olduğu gibi, şiddet kullanmadan, baskı yapmadan dini kontrol altına almış bir devlet geleneğine sahip değildir. Bizde ise halkın büyük çoğunluğu; kendiliğinden, baskı görmeden laik devlete sahip çıkar, onun arkasında durur.

İşte bu nedenle Türkiye'nin model ülke olması pek mümkün değildir. Peki bunları biz biliyoruz da Batılılar bilmiyor mu? Elbette biliyorlar. O halde neden Türkiye'nin model ülke olması isteniyor? Çünkü Batılılar en rahat ilişkiyi Türkiye ile kuruyorlar. Ve Türkiye, halkının büyük çoğunluğu Müslüman olduğu için diğer İslam ülkeleriyle rahat ilişkiye girebiliyor.

Özetle bir Batılı'nın, "Türkiye model ülkedir" demesi, "Biz en rahat onunla iletişim kuruyoruz" anlamına gelir. İşin özeti sanırım budur.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır