Son haftalarda Türkiye Ligi'nde yenilen gollere baktınız mı? Kaleci hatalarındaki fazlalık gözümü korkutuyor. Rüştü'nün Milli Takım'daki yedekleri öyle goller yiyorlar ki insan endişeleniyor ister istemez.
Fevzi, Beşiktaş'ta onca yabancı kaleci eskittikten sonra G.Antep'e gitti. İşin ilginç yanı Milli Takım'ın ikinci kalecisi Ömer de oradaydı ve yediği talihsiz gollerle sezon başından bu yana tepki çekiyordu. Ya Metin Aktaş'a ne demeli? Trabzonspor'un sıralamada bu kadar geriye düşmesinde onun payı hiç de az değil. Kocaelispor'da genç kaleci Ahmet, sezon başında kendisine verilen şansı hiç de iyi değerlendiremedi. G.Saraylı Kerem, Mondragon'un olmadığı maçlarda gol yemeden duramıyor. Kısacası kalecilerimiz çok formsuz.
Peki bu işin bir çaresi yok mu? Eğer yoksa zaten Dünya Kupası finalleri boyunca Rüştü'nün sakatlanmaması ve kart görmemesi için dua etmemiz gerekiyor. Ama bence çare var ve aslında yanı başımızda.
1988 yılında gencecik bir Alman kaleci gelmişti Sarıyer'e. Saç stiliyle Toni Schumacher'i andıran Detlef Müller, kendini hemen kabul ettirdi. Türkiye'yi o kadar çok sevdi ki Metin Mert adıyla Türk vatandaşı oldu. Alman eşinden ayrılıp bir Türk'le evlendi. Sarıyer'den Trabzonspor'a, oradan da Kocaelispor'a geldi. Çok iyi Türkçe konuşuyor, kendini bir Türk gibi hissediyor ve çok tecrübeli.
Yıllar önce Türk olan Dawkins'i basketbolda milli yapma konusunda çok tereddüt yaşanmış ve bu gerçekleşmemişti. Ama siyahi Brezilyalı Donato, İspanya, Ganalı Asamoah, Alman, Nijeryalı Olisadebe, Polonya forması giymedi mi? Ki onların o ülkelerin geleneklerini ne kadar benimsedikleri tartışılır. Halbuki Metin, sanki bu ülkede doğup büyümüş gibi.
Araştırdığım kadarıyla Metin'in milli formayı giymesi için bir engel yok. Eğer Metin'i kadroya alırsak en azından dualarımızı takımın kazanmasına yönlendiririz.