kapat
06.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Bu kafa 8 şiddetinde!

Gelin, Bolvadin depreminin ortaya koyduğu tabloya bakarak yine bildik yanıp yakılmalarla geçiştirmek yerine kayıpları yaratan zihniyete bakalım. Onu anlamaya çalışalım.

SiyasalĞtoplumsal zihniyet nedir?

Devletin ve toplumun ortak kafası nasıl çalışıyor, nasıl düşünüp karar alıyor; nelere inanıyor? Bunların cevaplarıdır.

Tablonun kilit görüntüleri kâğıt gibi yıkılıp yerle bir olmuş sanayi mahalleleri ve ağır hasarlı devlet binalarıdır.

Afyon ve çevresinin zemini hareketli faylardan oluşuyor. Yani hep, sürekli deprem olacak. Bundan önce olmuştur, bundan sonra da olacak. Bu gerçek biliniyor mu? Biliniyor.

Fakat zihniyet başka şeydir; bilmek bir şey ifade etmez. Bildiğini umursuyor musun, umursamıyor musun? Bu önemlidir.

Peki halkın kooperatifler yoluyla yaptığı sanayi mahalleleriyle, devletin müteahhitlere yaptırdığı devlet binalarının arkasındaki kafa bu bilgiyi hiç umursamış mıdır? Hayır.

Uzmanların açık açık söylediklerine göre bu bölge zemin ve fay özellikleri nedeniyle 6.3'ten yukarı depremler yaşamayacaktır.

Bu şiddetteki depremlerde değil insan, mal kaybetmek bile asla kader olamaz..

Bu nokta da net mi? Net.

Oysa, Allah korumasa ve sarsıntı bir tatil gününe rast gelmese Bolvadin ve çevresindeki can kaybı çok büyük boyutlarda olacaktı.

Şimdi bir bakalım:

Siyasal-toplumsal konularda kendini "aklın fikrin" merkezi sayan devlet neden böyle binalar yaptırmıştır?

Jeofizikçilerin bölge hakkında yıllardır verdikleri bilgiler, hadi onu da bırakın; yıllardır yaşanan depremler kimsenin kafasını değiştirmemiştir. Neden?..

Bu "Neden?" sorusuna bulacağımız geniş perspektifli açıklamalar yalnız deprem konusunda değil; emin olun ki AB ile ilişkiler, ekonomik krizler, bir türlü yakamızı bırakmayan terör konusunda da ufkumuzu açacaktır.

Ne zaman toplumsal sorunlar hakkında birileri devlet adına söz alsa "her şeyin başı eğitim" diye başlar. Gelin görün ki, devlet eğitimci yetiştiriyor, bilimadamı yetiştiriyor, onu işe alıyor; ama bir nebze olsun o bilim adamlarını ciddiye almak konusunda kendini eğitmiyor!

İşleri şansa bırakmakta, depremi bilmek yerine depremin gelmeyeceğine inanmakta halkla devlet gayet güzel anlaşıyor...

***
6 Şiddetinde depremlerle can kaybettiğimizi, ağır mal kaybı yaşadığımızı düşünürsek, bilmeliyiz ki günah keçisi 'Veli Göçer'ler bularak rahatlayamayız. (Orta gelişmişlikte ülkelerde bile bu şiddette depremlerde can kaybı sosyal cinayet sayılıyor artık!)

Biliyorum, biliyorsunuz; aynı kolaycılığı ekonomik felaketler ve öteki sosyal sıkıntılarda da seçiyoruz.

İlk reaksiyonumuz kabaran öfkeyi yatıştırmak, ve geçici olarak "asayişi berkemal" kılmak.

Ama günah keçileri bulmak aldatıcı bir çözüm.

Kafayı değiştirmek gerek!

Çünkü bu kafanın katkıda bulunduğu deprem 8 şiddetinde!

ALTYAZI
(Kızla adam terastan şehrin ışıklarına bakmaktalar)

Neil: Fiji'de yılda bir kez denizde beliren fosforlu yosunlar var. Gece buradan şehrin göründüğü gibi oluyor bütün deniz.

Eady: Oraya gittin mi?

Neil: Hayır, ama bir gün gideceğim.

Eady: Çok mu seyahat ediyorsun? Belki de bu seni yalnız kılıyordur, hım?

Neil: Tek başımayım... Ama yalnız değilim. Ya sen?

Eady: Gerçekten yalnızım.

(Michael Mann'in o muhteşem filmi Heat'i yeniden gözden geçiriyorum. Filmden başka altyazılarım da olacak)



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır