kapat
06.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Tam yol ileri!

Bir çok cahil ve profesyonel yalancı şimdi IMF boyunduruğu altına girdiğimizi söyleyerek halkı iktidara karşı kışkırtacak.

Hiç birine inanmayın..

Türkiye, krizden çıkmak ve yeni krizlere düşmemek için alınması kolay olmayan, gerçekleştirilmesi yürek ve özveri isteyen tedbirleri alt alta yazıp "borç senedi" gibi imzaladı ve IMF de bu programı desteklenmeğe değer bularak kabul etti.

Yani bunlar Türkiye'ye dayatılan teslim şartları değil, hükümetin kendi iradesiyle kendini bağladığı taahhütlerdir.

Başka bir ifadeyle 2004 yılında yapılacak seçime kadar uygulanacak hükümet programıdır.

Niyetlerin tümü herkesin "keşke gerçekleşse" diyeceği hedeflerdir.

Artık her şey koalisyon hükümetinin uyumuna ve kararlılığına bağlı olacaktır.

Anlaşma, seçim yaklaştıkça uyanan popülizm sırtlanına karşı güvencedir ama yüzde yüz bir garanti değildir.

Eğer örneğin KİT'lerde âtıl durumdaki personelin üçte ikisi yıl sonuna kadar tasfiye edilmez, kamu bankalarının 800 şubesi aynı sürede kapatılmazsa tehlike doğacaktır.

Koalisyondaki üç parti, geleceklerinin bu programın başarısına bağlı olduğunu biliyor. Uluslararası destek, Türkiye'nin olduğu kadar onların da şansı.

O nedenle "mini demokrasi paketi" nedeniyle ortaya çıkan çatışmanın aşılması, siyasi egoizmin tetiklediği pireyi deve yapma alışkanlıklarının terkedilmesi gerekiyor.

Program, IMF destek ve denetiminde devletin ve toplumun alt yapısında köklü bir değişimi kurumlaştıracaktır.

Ya sonra?.

Yeni yapıyı koruyup geliştirecek güvenceyi siyasette kurumlaştırmak da bu iktidarın ve bu parlamentonun sorumluluğudur.

Partiler ve Seçim yasalarındaki değişiklikler erken yapılmalı, asla seçim arifesine bırakılmamalıdır.

Kore gazileri

Dünya Kupası bu yıl Kore ve Japonya'da yapılacak.

Geçen gün gazetelerde bir haber çıktı:

"Koreliler, yıllar önce onlarla birlikte omuz omuza savaşan Türklerin milli futbol takımının ülkelerine geleceğini duyunca çok sevindiler."

Sayıları iyice azalmış Kore gazilerinden birinin kızı olan öğretmen Semra Kotan'dan aldığım bir mektup, Türkiye'ye orada ilgi ve sevgi, futbol takımımıza da moral kazandıracak bir etkinliğin ilhamını verdi.

Semra Kotan şöyle diyor:

"Yıllar önce Kore'ye savaşmaya gidenlerin çoğu geliri kısıtlı insanlar. Hiç bir zaman (Çanakkale Savaşı'na katılıp her sene 18 Mart'ta anılarını tazelemeye gelen Anzaklar gibi) oralara gidip gezme, görme, anılarını tazeleme şansını yakaladıklarını sanmıyorum.

Milli takımın maçlarına seyirci olarak götürülmelerinin gaziler için büyük bir ödül olacağını düşünüyorum.."

Çok doğru..

Böyle bir yaratıcılık sadece Kore gazilerine ödül olmayacak, Kore basınındaki yansımaları ile Türkiye'ye sevgi temelli bir desteğin de kaynağı olacaktır.

Futbol Federasyonu, o olmazsa Genelkurmay bu fikri sahiplenmeli..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır